"برصد" - Translation from Arabic to Turkish

    • tespit
        
    Fotoğrafa bakıyoruz ve o çevreye yabancı olabilecek objeleri tespit ediyoruz. Open Subtitles كنا نبحث في الصور ونقوم برصد الأشياء التي تبدو غريبة عن البيئة المحيطة
    25.000 ışık yılı uzaklıktaki, kendi galaksimizin merkezindeki karadeliğin çok zayıf radyo sinyallerini dahi tespit edebilecek kapasitededir. Open Subtitles هو كبير بما يكفي برصد انبعاثات لاسلكية خاطفة جداً من الثقب الأسود بمجرّتنا على مسافة 25 ألف سنة ضوئية
    Ağ güvenliği, bir izinsiz elektronik iletim tespit etti. Open Subtitles شبكه الأمن قامت برصد بث الكترونى غير مصرح به
    Orada yaşadığım süre boyunca, olağanüstü elektromanyetik radyasyon patlamaları tespit ettim. Open Subtitles بينما كنت هناك ، قمت برصد أنفجارات غير عادية من الإشعاعات الكهرومغناطيسية
    2005'te Cassini sondası Enceladus'un yüzeyinden uzaya doğru buzdan volkanik patlamalar tespit etti. Open Subtitles "في 2005، مسبار "كاسيني قام برصد براكين جليدية "تثور من سطح "إنسيلادوس
    Cassini sondasının geçişi sırasında milyarlarca buz ve enkaz parçasının bu halkalarda saatte 80 km hızla hareket halinde oldukları tespit edildi. Open Subtitles "عندما مرّ خلالها مسبار "كاسيني قام برصد ملايين الأجزاء من الجليد والأطلال الكونية تدور داخل الحلقات
    Nihayetinde kendi suyunu barındırmak güneşine doğru mesafede ve kendi atmosferini bulundurmak için uygun kütleye sahip bir gezegen tespit etmeyi başardık. Open Subtitles "نجحنا أخيرًا برصد كوكب على مسافة ملائمة من نجمه بما يكفل حمله للمياه" "ويتّسم بالكتلة الملائمة ليحيطه غلاف جويّ"
    Sonunda yıldız ve sulardan uzak bir gezegen tespit etmeyi başardık. Open Subtitles "نجحنا أخيرًا برصد كوكب على مسافة ملائمة من نجمه بما يكفل حمله للمياه" "ويتّسم بالكتلة الملائمة ليحيطه غلاف جويّ"
    Hüküm süren kralın ölümcül kazadan canlı çıkması, bu muhteşem ağaçkakanı tespit etmesini sağlamıştı, Open Subtitles لقد نجا حامل اللقب من حادث خطير لكي يتعثر برصد (نقار خشب) رائع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more