Stalin'in Polis Şefi Beria ve Dışişleri Bakanı Molotov, Berlin'i geziyor. | Open Subtitles | قائد شرطة ستالين، بيريا ،ووزير خارجيته مولوتوف، يقومون بجولة في برلين |
Ama bunun, Berlin'i terk edeceğim anlamına geldiğini sanıyorsanız, yanılıyorsunuz! | Open Subtitles | لكن إذا اعتقدتم أن هذا يعنى أننى سأرحل عن برلين |
Berlin'in İngiliz, Amerikan ve Fransız kısımlarına geçiş D. Almanya halkına açıktı. | Open Subtitles | فُتحت الأبواب أمام الألمانيين الشرقيين للرحيل إلى قطاعات برلين البريطانية والأمريكية والفرنسية |
Berlin'in, Soğuk Savaş'ın harp meydanı olmasının nedenlerinden biri de budur. | Open Subtitles | كانت هذه إحدى أسباب أنّ برلين صارت ساحة معركة للحرب الباردة |
Berlin'den acil bir telefon bekliyorum. Hemen dönerim. ..bu gece. | Open Subtitles | اٍننى منتظر مكالمة تليفونية عاجلة من برلين ، سأعود فورا |
- Berlin hava köprüsü pullarım var. - Hayır. - Opera efsaneleri? | Open Subtitles | ."تحليق طائرة برلين" و "مشاهير الأوبرا" .. أتباع الساموا, أفراد طائفه الأميش |
Yine görebiliyorsunuz ki bu Berlin'deki Free Üniversitesi'nin bir binası ve Foster ve Ortakları tarafından tasarlanmıştı. | TED | مرة اخرى, كما ترى هذا مبنى الجامعة الحرة في برلين و قد صممها فوستر وشركاءه. |
Berlin'i yok etmeme yardım edeceksin ve bildiğim kadarıyla da bütün bunlar bitecek. | Open Subtitles | تساعدني في القضاء على برلين و بقد ما أنا مهتمة، كل هذا سينتهي |
Sen bana Berlin'i... ortadan kaldırmak için yardım ettiğinde, zaten tüm bunlar bitecek. | Open Subtitles | تساعدني في القضاء على برلين و بقد ما أنا مهتمة، كل هذا سينتهي |
Dünya Savaşı'nın sonunda Rusya Berlin'i aldığında iki asker sığınağa giriyorlar ve... | Open Subtitles | عندما أستولوا الروس على برلين. بنهاية الحرب العالمية الثانية. جنديين دخلوا القبّو. |
Berlin Duvarı'nın 1989'da yıkılışından sonra Doğu Berlin'le Batı Berlin'i bağlayan bu binayı, Potsdamer Platz'da inşa ettik. | TED | بعد سقوط الجدار عام 1989، شيدنا هذا المبنى وربطنا شرق برلين بغربها، في ساحة بوتسدام بلاتز. |
Yine de bana öyle geliyor ki Berlin'i benden önce göreceksin. | Open Subtitles | يبدو بالرغم من ذلك ، كما لو أنك سترى "برلين" قبلى |
"Ben Lagos ve Berlin'in yerlisiyim" birbiri ile örtüşen yaşanmışlıkları, birbirine kaynaşan, inkâr edilemeyen yahut ortadan kaldırılamayan katmanları gösteriyor. | TED | " آنا محلي من لوغوس و برلين" تقترح التجارب المتداخلة، الطبقات التي تدمج معاً ،و التي لايمكن إنكارها أو إزالتها. |
Berlin'in duygusal vedasından ve Almanya içindeki yolculuğu boyunca Reich'ın lideri onuruna düzenlenen muhteşem sevgi gösterilerinin ardından Führer'i taşıyan tren İtalya'ya girdi. | Open Subtitles | بعد وداع التحرك فى برلين و موكب نصر الفوهرر على طول الطريق فوق الأراضى الألمانية وصل القطار الى ايطاليا |
Size Berlin'den bir posta gönderdi ve posta adrese vardığında sizi aramamızı istedi. | Open Subtitles | وقد ارسلت لك بريد من برلين قد طلبت منا ان خبرك عندما يصل |
Burkina Faso'daki köyüm Gando'dan, Almanya, Berlin'den bir mimar olmak büyük bir adım. | TED | من غاندو, قريتي في بوركينا فاسو إلى برلين في ألمانيا لأصبح مهندس معماري هي خطوة كبيرة جداً جداً |
Berlin'den ayrılmadan bir çiftliği ziyaret ettiniz mi? | Open Subtitles | هل قمت بزيارة مزرعة قبل ان تغعادر برلين ؟ |
Stasi, Doğu Almanya'da gizli polis teşkilatı idi. | TED | والإستازي كانت الشرطة السرية في شرق برلين. |
- Bebeği haber yap! - Berlin Duvarı konusunda da haklıydın. | Open Subtitles | تحدث عن الدمية - أنتي محقة بشأن جدار برلين - |
Eğer fırsat bulursanız, Berlin'deki Stasi hapisanesini ziyaret edin ve sistemin nasıl çalıştığını size açıklayacak olan eski bir siyasi mahkumun rehberlik ettiği tura katılın. | TED | إن سنحت لك الفرصة، قم بزيارة السجن السابق للستاسي في برلين واحضر جولة إرشادية مع سجين سياسي سابق سيشرح لك كيف عمل هذا. |
Eğer dilerseniz, bir araba çağırırım ve yarım saat içinde Batı Berlin'de olursunuz. | Open Subtitles | لو اردت, يمكننى استدعاء سيارة وتكونى فى برلين الشرقية فى خلال نصف ساعة |
Ama sen bir Amerikan kanalında, Orta Doğu'nun Berlin Duvarı niteliği taşıyan bu olayı yaşayıp anlatan tek Mısırlı muhabir olacaksın. | Open Subtitles | ولكنك ستكون أول معد أخبار مصري على محطة أميركية يصف ما الذي يحدث هناك إنها مثل حدث حائط برلين للشرق الأوسط. |
Daha sonra, Prag'dan ayrılıp, Berlin'e gitmem konusunda konuşabiliriz. Love Parade'e. | Open Subtitles | لاحقا، ربما نتحدث عن ترك براغ لاذهب إلى إستعراض حب برلين. |
Birleşik Devletler, Birleşik Krallık ve Fransa, NATO güvencesi ve Berlin halkı oradadır. | Open Subtitles | ،فالولايات المتحدة هناك ،والمملكة المتحدة وفرنسا هناك ،وحلف الناتو هناك وشعب برلين هناك |