"برميه" - Translation from Arabic to Turkish

    • attı
        
    • attım
        
    • atmak
        
    • fırlattı
        
    • çöpe
        
    Malika eline geçen ilk şeyi aldı ve ona attı. Open Subtitles ماليكا حملت اول شيء استطاعت اخذه و قامت برميه عليه
    İçeri girdi ve kadın onu kilere attı. Open Subtitles دلف إلى الداخل، فقامت هي برميه داخل مخزن،
    Öldüğünü öğrendiğimde panikledim, birinin onu bulabileceğini düşündüm. Bu nedenle çöpe attım. Open Subtitles وظننتُ أنّ شخصاً ما قد يكتشف ذلك، لذا قمتُ برميه
    Eski espresso makinesini soruyorsan eşyalarınla birlikte onu da attım. Open Subtitles إذا كان يتعلق بجهاز تحضير الإسبريسو، قمت برميه مع بقية أغراضكِ.
    - Dur tahmin edeyim. Onları çöpe atmak suretiyle icabına baktın. Open Subtitles دعني أخمّن، أوليته اهتماماً برميه في القمامة.
    Bir yere atmak dine küfretmek gibi olurdu ama geri koymak da öyle. Open Subtitles أن أقوم برميه فهذا سيبدو كفرا، لكن إرجاعه سيبدو كذلك أيضـا.
    Saldırganı muhtemelen ağaçlara doğru fırlattı. Open Subtitles على الأرجح قام المعتدي برميه بين الأشجار
    Federal mahkeme de bizim önümüze fırlattı. Open Subtitles فقامت المحكمة الفيديراليّة برميه في حُضننا
    Aslında, birisi bunu çöpe atacaktı ki, ben aldım. Open Subtitles في الواقع , شخص ما قام برميه و أنا قمت بالتقاطه
    O da kolyeyi pencereden aşağıya attı ve adam da kolyeyi yakaladı. Open Subtitles لذا قامت برميه خارج النافذة و قام هو بإلتقاطه
    Arkaya bakıp bebeği gördüler, panikleyip bebeği attılar... ya da belki Tanrı attı. Open Subtitles و حين نظروا للمقعد الخلفي وجدوا الطفل فأصابهم الذعر و قاموا برميه
    Neyse, çöpe attı zaten. Üzülme. Open Subtitles على أية حال ، لقد قام برميه ، لذا ذلك ليس مهماً
    Onun başına gelen en iyi şeydin ama o bunu bir kenara attı. Open Subtitles أنت كُنْتَ أفضل شيءِ حدث له وهو فقط قام برميه
    Ben de onu dışarı attım. Open Subtitles لذا قمتُ برميه بعيدًا عنّي.
    çöpe attım! Open Subtitles لقد قمتُ برميه بعيداً
    Tutup bir de polis merkezinin önüne atmak? Open Subtitles لكن أن يقوم برميه أمام دائرة الشرطة ؟
    Karsiliginiz onu çöp gibi ormana atmak oldu. Open Subtitles وتخلصت من ازعاجي برميه في الغابة
    Roy Orbison'ın gözünü mahveden Willie Nelson'dır, kokain fırlattı. Open Subtitles إنه (ويلي نيلسون) هو من أفقد (روي أوربيسون) عينيه برميه الكوكايين فيهما
    - Neden bahsettiğini anlamadım. O hâlde onu tekrar gördüğümde çöpe postalarsam sorun olmayacak. Open Subtitles إذن لن تمانع لو رأيتُه بالمرّة القادمة أن أقوم برميه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more