Biyoteknolojik güç arttırımı için, İkinci Dünya Savaşı sırasında bir alt program başlatıldı. | Open Subtitles | حسناً ، في الحرب العالمية الثانية بدأوا برنامجاً فرعياً لزيادة القوة بالتكنولوجيا الحيوية |
Çünkü, Yunanistan'da 5 yıl boyunca yıkıcı bir program uyguladıklarını kabul etmek istemiyorlardı. | TED | ولأنهم لم يرغبوا بالإعتراف أنهم كانوا ولمدة خمسة سنوات يُنفذون برنامجاً كارثياً في اليونان. |
Ama ya yaz boyunca hevesli eğitmenler yetiştirmek için öğretmenleri öğretim koçları haline getirecek bir program yaratsaydık? | TED | ولكن ماذا لو أنشأنا برنامجاً خلال الصيف يُعزّز المعلمين كما المدربين لتطوير مربين طموحين؟ |
Neverwood Yüksek İlkolunun konuşamayan sersem çocuklar için harika bir programı yok muydu? | Open Subtitles | أليس مدرسة قرية نيفيرود الابتدائية؟ تمتلك برنامجاً ممتازاً للاطفال الاغبياء الذين لا يتكلمون؟ |
Onunla her pazar akşamı telefonla dinleyicilerin bağlandığı bir radyo programı yapıyorum. | Open Subtitles | أقدّم معه برنامجاً إذاعياً معنوياً كل ليلة أحد. |
Büyük bir şov değil ama senin için çok iyi olacak. | Open Subtitles | انه ليس برنامجاً عظيماً لكنه سيفيدك |
Elbette, biliyorsun, bu benim kendi tasarımım olan özel bir program. | Open Subtitles | بالطبع، كان برنامجاً خاصاً ابتكرته بنفسي |
"Tittles"ın tartışıldığı bir program seyretmiştim, ve noktalama işareti değildi. | Open Subtitles | لقد رأيتُ برنامجاً حيثُ كانوا يُناقشون العلامات فوق الأحرف و لَم تكُن علامات التنقيط |
Düşük frekanslı radyo sinyalini yükseltmesi ve yeniden yayınlaması için bir program yazdım. | Open Subtitles | كتبت برنامجاً لتضخيم إشارة الصوت قصيرة التردد وتوصيلها |
Düşük frekanslı radyo sinyalini yükseltmesi ve yeniden yayınlaması için bir program yazdım. | Open Subtitles | كتبت برنامجاً لتضخيم إشارة الصوت قصيرة التردد وتوصيلها |
Dün etin nasıl elde edildiğiyle ilgili bir program izledim. | Open Subtitles | -ماذا؟ لقد رأيت برنامجاً يوم البارحة حول كيفية صناعتهم للحم |
Kendinize günlük bir otomatik geri ödeme program yapın ve bolluğa odaklanmaya başlayın. | Open Subtitles | أنشِئ برنامجاً لإرجاع الديون تلقائيا ثم ركز تفكيرك على الثراء |
Bu, çalışma verimliliğini arttıracak, düzenleyici bir program. | Open Subtitles | انه يُطوّرُ برنامجاً صمّمَ لرَفْع كفاءةِ تشغيله. |
- Bu bir rehabilitasyon programı değil. - Hadi ya. | Open Subtitles | ـ هذا ليس برنامجاً لإعادة التأهيل ـ بلا مزاح |
Ama sizin bir parti programı seçtiğinizi sanmıyorum. Siz bir "kişi" seçtiniz. | Open Subtitles | ولكننى أؤمن أنك لا تنتخب برنامجاً بل تنتخب الرجل |
DOD-lisanslı silme programı kullanmış. | Open Subtitles | لقد إستخدم برنامجاً للمسح موثق من وزارة الدفاع |
Büyük bir şov değil ama senin için çok iyi olacak. | Open Subtitles | انه ليس برنامجاً عظيماً لكنه سيفيدك |
Polis, elindeki yazılım sayesinde haritada kaldırımlardaki çatlaklara kadar her şeyi görebilir. | Open Subtitles | تملك الشرطة برنامجاً يفك شيفرة الخرائط كافة. |
Getirmeli ama. Birisi bunun için bir uygulama yapmalı. | Open Subtitles | ينبغي أن يكون، أحدهم يجب أن يخترع برنامجاً يقوم بذلك. |
Deneysel bir ırk geliştirme programıydı. | Open Subtitles | لقد كانت برنامجاً لتعليم تحسين النسل التجريبي |
Daha iyi bir kimya programları olduğu için. | Open Subtitles | لأن لديهم برنامجاً أفضل لدراسة الكيمياء مما هنا. |
Çocuklar, "1 Milyon Dolar İçin Yazı mı Tura mı" yarışması kuralları aşırı derecede basit ve aynı derecede popüler bir programdı. | Open Subtitles | يا أطفال ، "مليون دولار ، كتابة أو صورة" كان برنامجاً مشهور جداً بقانون بسيط شهير |
Arap Tv programına selam verdik... ve gösteride özel bir konuk olarak seni seçtik. | Open Subtitles | أهلاً وسهلاً كيف حالك حبيبي؟ سنصور برنامجاً عن مصارعة الدجاج باللغة العربية ونريدك أن تكون أنت ضيفاً خاص في البرنامج |
PBS'te aynı isimde bir televizyon programını sundum. | TED | وقدمت برنامجاً عنوانه نفس الكتاب على قناة " بي بي اس " |
Çok anlayışlı bir programdır ve masum olduğumu gayet açık bir şekilde ortaya koymuştur. | Open Subtitles | لقد كان برنامجاً رائعاً.. عني كرجل بريء و بشكل واضح جداً |
Piyade silahlarını geliştirmek için bir programımız olduğundan haberin vardır. | Open Subtitles | أنت تعرف بأننا لدينا برنامجاً لتطوير سلاح المشاة |