"برندان" - Translation from Arabic to Turkish

    • Brendan
        
    • McCann
        
    Peki Brendan senden ne yapmanı istedi, peder? Open Subtitles فما كان برندان يطلب منك القيام به، الأب؟
    Ve, evet, eski şeyler değerli olur, ama Brendan McHale kitabı vermek yerine, birinin onu öldürmesine izin verecek kadar şanssız mıydı? Open Subtitles ونعم، الأشياء القديمة ذات قيمة، ولكن كان برندان مكهيل سيء الحظ فقط جعل شخصاً ما قتله بدلا من الانتهاء؟
    Brendan kilisemin saygın bir üyesiydi. Open Subtitles كان برندان عضو المحترم من كنيستي.
    Yıllar boyunca, Brendan sadece tatillerde katolikti. Open Subtitles لسنوات، كان برندان عطلة الكاثوليكية.
    Sen bir yanını keseceksin, biz öbür yanı keseceğiz ve Brendan işi bitirecek. Open Subtitles لذا ,انك تغلقي جانب ونحن سنغلق الجانب الأخر و (برندان) سينفذ المهمة
    Tetikçinin adı Brendan O'Shea. Open Subtitles القاتل يدعى (برندان اوشي) ,انه في العناية المركزة
    Bir cevabı hakkediyoruz. Brendan'ın ölümü için. Open Subtitles لقد سمعت لتو من المشفى ان (برندان) قد توفى
    Ben Peder Brendan. Open Subtitles مرحبا", لا اعتقد بأننا التقينا (انا الأب (برندان
    Brendan gibi bir adam kendisini direksiyona kelepçeler miydi? Open Subtitles -حسناً (إذاً هل سيقوم رجل كـ(برندان بغل يده بعجلة القيادة؟
    - Brendan McCann'ı buldunuz mu bulmadınız mı? Open Subtitles -وفي الجانب الغربي؟ -أوجدت (برندان ماكان) أم لا؟
    Brendan'ın söylediğine göre Frank çok mutlu olmalı. Open Subtitles (بناءاً على ما يقوله (برندان فيجب أن يكون (فرانك) سعيداً للغاية.
    Bence Brendan yaşlandığından ve şişmanladığından ve bir de istediği kadar ereksiyon olamadığından endişeliydi. Open Subtitles أعتقد أن (برندان) قلق من أنه صار أكبر في السن وأسمن ولا يمكنه أن يحيا كما يود.
    Brendan ile iş dışında takılmam. Open Subtitles لسنا أصدقاء. (أنا لا أختلط إجتماعياً مع (برندان.
    Konu Brendan olunca bazen istediğini yapmak daha kolay oluyor. Open Subtitles أتعلم، أحياناً مع (برندان) يكون من الأسهل أن تفعل ما يطلبه.
    Neden Brendan'ın evine gidip, yatağından taşaklarını tutarak çekip getirmiyorum? Open Subtitles (لما لا أذهب فحسب إلى (برندان واجره بعيداُ عن سريره من خصيتيه؟
    Frank Brendan'ın evine gidip bak bakalım buraya getirebiliyor musun? Open Subtitles (فرانك)، توجه إلى (برندان)، إنظر لو أمكنك أن تحضره إلى هنا.
    Anlatsana. Brendan kendisini eve atmaya çalışıyor. Open Subtitles حدثني عن ذلك. حسناً، هذا (برندان) يدخل إلى منزله.
    İç İşleri'nin Brendan'ı ne zamandır izlediğini biliyor musun? Niye? Open Subtitles أتعلم منذ متى والشؤون الداخلية تراقب (برندان
    Çünkü Brendan kirliyse sokayım ona çünkü ben değilim. Open Subtitles هذا هراء. لأن إن كان (برندان) قذراً، إذاً فسحقاً له لأني لست قذراً.
    Joe Geddes ile onu bıraktığınızdan 2 saat 11 dakika sonra Brendan evini terk ediyor. Open Subtitles ثم بعد ساعتين و 11 دقيقة (بعد أن أوصلتماه أنت و (جو جيدس، برندان) يغادر منزله).

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more