Kızlar derken, Bridget lBardot'yu mu kastediyorsunuz? | Open Subtitles | بقولك فتيات, تعنين بريجيت باردوت؟ لأن هذا ما أراه |
Bridget Soto'nun sabah ilk iş tabloyu onay için gönderdiğini söylüyor. | Open Subtitles | "بريجيت" قالت بأن "سوتو" سيرسل اللوحة من أجل التحقق غدا صباحا. |
Bu dost, bana göre Brigitte Bardot*un bir denizkızından bebeği olmuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | هذه الصديقة المقربة التي تشبه إن أنجبت بريجيت باردو طفلًا مع حورية بحر |
Ne oldu? Bridgette Bardot'la olmayı mı düşünüyordun? | Open Subtitles | ربما ظننت أنها بريجيت باردو التي تقود |
Brigit, musluğu açık bırakarak suyu taşırdı ve alt kattaki sigortaları attırdı. | Open Subtitles | وقد تركت بريجيت حمامها يغرق بالمياة وانصهرت الكهرباء بالأسفل |
Brigette, eğer tatlı ve nazik biri olsaydım bunların hiçbiri yaşanmazdı. | Open Subtitles | اذا كُنت عطوف ولطيف يا (بريجيت), لَم يحدث اياً من هذا. |
Kopp ve Bréguet'in Avukatı. | Open Subtitles | {\fad(500,500)}{\pos(170,260)}(السيّد (جاك فيرجيس " (محام الدفاع عن (ماغدالينا كوب) و (برونو بريجيت " |
Son zamanlarda Bridget sürekli 'A' almaya başlamıştı. | Open Subtitles | انظري, بريجيت كانت لوقت قريب كانت طالبة مستقيمه |
Kimler gelmiş? Bridget bu hafta sonu evleniyor çocuklar. | Open Subtitles | يا شباب انظروا من جاءت بريجيت" سوف تتزوج فى نهايه الاسبوع" |
Bridget böyle harika bir yüzücü ile evlendiği için çok şanslı. | Open Subtitles | بريجيت" محظوظه جداً لانها " ستتزوج من هذا السباح الماهر |
Herkes Bridget'e çok şanslı olduğunu, çünkü senin iyi biri olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | اتعرفون ، الجميع يقولون دائماً ...ان "بريجيت" محظوظه جداً لانك فتى لطيف |
Bridget nerede? Onunla evlenmek istiyorum. - Sen de kimsin? | Open Subtitles | اين "بريجيت" ، انا اريد الزواج منها - من انت بحق الجحيم - |
- Bana bunu satan kız Bridget, çok tatlı ve çok akıllıydı. | Open Subtitles | - The salesgirl I bought it from, بريجيت), كانت لطيفة جدا) وذكية |
Brigitte Delahanty. Haziran 2009'da öldürülmüş. | Open Subtitles | بريجيت ديلهانتى قُتلت فى مطلع يونيو عام 2009 |
Adı, Brigitte'ti. Brigitte Delahanty. | Open Subtitles | أسمها كان بريجيت لقد كان بريجيت ديلهانتى |
Brigitte'i biraz kahvaltılık almasını için göndereyim. | Open Subtitles | سوف أرسل لكِ بريجيت لتحضر لكِ بعض الفطور |
Üff be! Bridgette Wilson-Sampras'ın eteğinden yukarı bakmak gibi bu. | Open Subtitles | النقانق، أعني أن هذا يبدو مثل تنورة (بريجيت ويلسون سامبراز) |
Ne? Bize sadece Bridgette'in yüzüne ne olduğunu söyle? | Open Subtitles | فقط يُخبرُنا الذي حَدثنَا إلى وجهِ بريجيت! |
Anne, Bridgette'in yüzüne ne olduğunu bilmiyorum ben! | Open Subtitles | الأمّ، أنا لا أَعْرفُ ما حَدثتُ إلى بريجيت. . |
Brigit, Elvira gibi giyinip, otelden daha önceden çıkmış olmalı. | Open Subtitles | لابد ان بريجيت غادرت اولا الفندق مرتدية مثل الفيرا |
Brigit daha sonra hepimizin gözleri önünde otele yaklaştı. | Open Subtitles | بعد ذلك اقتربت بريجيت من الفندق امام ناظرينا جميعا |
Öyleyse hazırlan, Brigette çünkü ben oraya geldiğimde her şey daha da karışacak. | Open Subtitles | (حسناً, استعدي يا (بريجيت, لأن الامور ستُصبح اكثر فوضوية حالما اصل هُناك. |
Bruno Bréguet ve Magdalena Kopp serbest kalana dek durmayacağız. | Open Subtitles | و لن نتوقّف عن ذلك حتى الافراج عن (برونو بريجيت) و (ماغدالينا كوب) -ماغدالينا كوب) ؟ |