| Bildirildiğine göre öldürüldükten sonra sana gönderdiği bir e-posta varmış. | Open Subtitles | كان هناك بريد الكتروني أرسلتها بالارد اليك بعد موتها المزعوم |
| Ama bir e-posta asla silinemez, ölü teyzem bile bilir bunu. | Open Subtitles | لكن لا يمكنك محو بريد الكتروني فحتى عمتي الميتة تعرف ذلك |
| Yazdığınız her bir e-posta kaydediliyor ve bu suçlulara gönderiliyor. | TED | كل بريد الكتروني تكتبه يحفظ و يرسل الى المجرمين |
| Az önce e-mail gönderdiği için Texarkana'nın en önemli kişilerinden birini tutukladım. | Open Subtitles | لقد قمت بإلقاء القبض على المواطن الأبرز في تيكساركانا لإرساله بريد الكتروني |
| Doğum günüm için bir e-mail adresi almaya çalışıyorum. | Open Subtitles | سأقوم بفتح بريد الكتروني بمناسبة عيد ميلادي |
| Şmdi onlara mail atmak ve can sıkıcı insanlarmış gibi davranmak zorundayım. | Open Subtitles | الآن سوف أضطر أن أرسل لهم بريد الكتروني وسوف نبدو كالأشخاص المزعجين |
| Ya da e-posta beni milyoner yapacak mı? | TED | أو هل ستجعلني رسالة بريد الكتروني مليونيرًا؟ |
| Sonraki sabah, e-posta geldiği sırada tam da Almanya'ya biletimi almak üzereydim. | Open Subtitles | كنت على وشك شراء تذكرتي لذهاب إلى المانيا عندما وصلني بريد الكتروني مرحبا تيد .. |
| Bana...bana bir e-posta gönderdi. | Open Subtitles | إنه .. إنه بعث .. انه ارسل لي بريد الكتروني |
| Max, Joosep'e bir e-posta adresi ayarladı ve Kaspar'a mesaj attı. | Open Subtitles | عمل ماكس بريد الكتروني باسم جوزيف وأرسلَ إلى كاسبر إيميل |
| e-posta göndermeye çalışıyorum ama fare tutukluk yapıyor. | Open Subtitles | انني احاول إرسال بريد الكتروني وهذه الفأرة تبقى عالقة |
| Hayır. Mesaj, e-posta, çağrı, hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا، لم أجد رسائل نصية أو بريد الكتروني أو مكالمات لا شيء |
| Babanın kişisel sekreterinden demin bir e-posta aldım. | Open Subtitles | للتو وصلني بريد الكتروني من سكرتير والدك الشخصي |
| Onun haberi olmadan e-mail gönderebilmemin imkanı yok. | Open Subtitles | ليست لدي القدرة لارسل بريد الكتروني على رأسه |
| Hey, Bay Pewterschmidt'ten bir e-mail gelmiş. | Open Subtitles | لقد وصلني بريد الكتروني من سيد بيوترشميدت |
| Masama gelen bir e-mail'i sizinle paylaşmak istiyorum. | Open Subtitles | لقد ورد لى بريد الكتروني أود أن أقراه عليكم |
| Hayır, sadece bir e-mail adresi vardı, ama o da boş çıktı. | Open Subtitles | لا اه بريد الكتروني فقط ولكن كان طريق مسدود |
| Belki ekstra kredi isteyebilir veya annem profesöre yaptığım yanlışı anlatan bir mail atabilir. | Open Subtitles | ارسال بريد الكتروني للأستاذ وأشرح له أني أخطأت |
| Sonra müdüre, Bayan Rinsky'ı işten kovma hakkında mail attım. | Open Subtitles | وعندها أرسلت بريد الكتروني إلى المديره عن الأنسه رينسكي |
| Sahte bir email hesabı aç ve onu bir video çekmek için kullan. | Open Subtitles | قومي بإنشاء بريد الكتروني وهمي واستخدميه لإنشاء محادثة مرئية |
| Kaç Amerikan lideri İsveç menşeyli web posta ve data saklama servislerini kullanıyor? | TED | كم من قائد امريكي يستخدم بريد الكتروني سويدي و خدمات سحابية |
| Ayrıca kurbanların aileleri katilin yazdığı e-postalar yoluyla yakınlarının yaşadığına ve iyi olduğuna inandırılmış. | Open Subtitles | ايضا عائلات الضحايا خدعوا كي يصدقوا بأن احبائهم احياء و بخير عبر بريد الكتروني كتبه القاتل |