"بريطانية" - Translation from Arabic to Turkish

    • Britanya
        
    • bir İngiliz
        
    • İngiltere
        
    • Britanyalı
        
    • - İngiliz
        
    • İngilizler
        
    • Londra
        
    • İngilizsin
        
    • İngiliz bir
        
    Biz, Birleşik Krallık'ta, Britanya'nın ilk ulusal engelli orkestrası olacak yapının henüz çok başındayız. TED نحن في المملكة المتحدة في المراحل الأولى من تشكيل ما سيكون أول أوركسترا وطنية بريطانية لذوي الاحتياجات الخاصة.
    Bu sırada, eğer Britanya Prenses'i, Zero'ya ateş ederse... Open Subtitles خلال هذا إذا قامت أميرة بريطانية مثلك بطلق النار على زيرو
    Başarılı bir İngiliz model ve film yıldızı. Ayrıca çok zengin. Open Subtitles أنها عارضة أزياء بريطانية ناجحة، تواعد الأمراء، نجوم السينما، و المليونيرات.
    Ebeveynlerim ben doğmadan evvel İngiltere doğumlu olacağım kararını verdiler. TED وكان أهلي، قبل ولادتي، قد قرروا: أن أكون بريطانية المولد.
    "Bu mücadele, binden fazla Britanyalı kadının hapsine yol açtı." Open Subtitles كانت المعركة التي أدت إلى سجن أكثر من ألف إمرأه بريطانية
    - İngiliz aksanıyla konuşunca çok seksi oluyorsun. Tanrı aşkına Martin! Neredeyse yeni ayakkabılarıma işiyordum senin yüzünden. Open Subtitles اووه، انه مثير عندما تتحدث بلهجة بريطانية ياللمسيح، مارتن، كدت أن تجعلني اتبول على حذائي الجديد
    Birkaç yıl önce İngilizler bana Kraliçe ve ülke adına bir görev önerdiler. Open Subtitles منذ بضعة سنوات طلبتني بريطانية لمهمة من أجل الملكة والحكومة
    Britanya Prensesi'nin bu kadar iyi olacağını tahmin etmemiştim. Open Subtitles لم أتوقع أن تكون أميرة بريطانية بارعة بهذا الشكل
    Siz Britanya'nın önemli okullarından birinde bir bilim öğretmenisiniz ve siz dünyanın yaşının 10.000'den daha az olduğunun düşünüyorsunuz. Open Subtitles أنت مدرس علوم في مدرسة بريطانية هامة وتعتقد أن عمر الأرض هو أقل من 10 آلف سنة.
    1842'de Britanya 4500 askerle burayı geçmeye karar verdi. Open Subtitles في سنة 1842 قررت بريطانية نقل 4500 من الماضي إلى هذا الوقت
    Şimdi küçük bir İngiliz'i memleketi kadar soğuk ve nemli olmayan bir yerde hayal edin. TED تخيلوا الآن بريطانية صغيرة في مكان لم يكن بارداً و رطباً كالوطن.
    Singapur'da doğduğum zaman, ki o zamanlar fakir bir İngiliz kolonisiydi, 1948 yılında, o zamanlar, insanlığın yaklaşık dörtte üçüyle benzer bir şekilde, aşırı yoksulluk yaşadım. TED عندما ولدت في سنغافورة التي كانت وقتها مستعمرة بريطانية فقيرة في 1948، جربت؛ كثلث البشر وقتها، الفقر المدقع
    Bir ingiliz mimarisi veya ve İspanyol mimarisi olabilirdi, ama biz bunu seçtik. TED لدرجة انه كان بالامكان استعمالها كمستعمرة بريطانية او اسبانية ولكننا يمكنا التلاعب قليلا بالشكل
    Suç hakkında düşünürken İngiltere'deymiş gibi düşünüyorsunuz. Open Subtitles عندما تُفكر بجريمة تُفكّرُ من وجهة نظر بريطانية
    İşte burası tutuklunun Bayan Quested ile ilk karşılaştığı yer genç bir kız, İngiltere'den yeni gelmiş. Open Subtitles في بيتِ عميد الكليَّةِ الحكوميةِ هناك شاهَد السجين الآنسة كويستد شابة بريطانية ٌحديثة العهد بالهند
    Bir Britanyalı iri kıyımlara ne denir? Open Subtitles يالها من عقلية بريطانية قديمة
    O yüzden bu Britanyalı aksanı ile konuşuyorum. Open Subtitles لهذا أتحدّث بلهجة بريطانية
    - İngiliz mi yoksa sahiden gösteriş mi? Open Subtitles بريطانية ولا حقاً طموحة فقط ؟ بريطانية
    Onlar da üzgünler ve İngilizler. Open Subtitles هم حزينون وبريطانيون، ايضا ***فرقة سميث: فرقة روك و بوب بريطانية مشهورة بدأت نشاطها عام 1982 حتى عام 1987
    Haydi, millet. Biri Londra Senfoni Orkestrasını istemiş. Open Subtitles هيّا ، أحدكم طلب فرقة بريطانية للسمفونيات
    Sen sadece fazla İngilizsin. Open Subtitles أنت فقط, أنت بريطانية قحة فحسب, ألست كذلك؟
    İngiliz bir dadı general olmalı Open Subtitles أي مربية أطفال بريطانية يجب أن يكون كفائة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more