"بزواجها" - Translation from Arabic to Turkish

• evliliği
• evlenerek
• evlenmekle

Birazdan zengin bir adamla mutlu bir evliliği olduğu, hayallerini izlediğiyle ve burnunu küçültecek bir işe sahip olmasıyla övünecek
إنها على وشك التفاخر بزواجها السعيد من رجل غني، وعن كيفية اتّباعها لأحلامِها وكيف حصلت على عملية تجميل سيئة لأنفِها

Hala başkasıyla mutlu bir evliliği var. Sorduğun için sağ ol.
اوه هي مازالت سعيدة بزواجها لشخص ما شكرا لسؤالك

Ayrıca, Bay Lujin ile evlenerek farklı biri kanalıyla da olsa bu parayı alacaktır.
بالاضافة إلى أنها بزواجها من لوجين ستتقاضى هذا المبلغ نفسه, ولكن من جيب اخر

Daha sonra annem lise öğretmenim Patrick O'Connell'la evlenerek beni şaşırttı.
وبعدها مباشرة فاجأتني أمي بزواجها من معلمي في المدرسة الثانوية السيد باتريك اوكونيل

Martha'nın seninle evlenmekle büyük bir hata yaptığını biliyordum.
كنت أعرف أن مارثا ترتكب خطأ كبيراً بزواجها منك

O... o Louis'le evlenmekle büyük bir hata yaptı ve o da göründüğü gibi biri değil bu yüzden Blair'in ülkeden sıvışması gerekiyor ki o nerede olduğunu bulamasın.
لقد ارتكبت خطأً فادحًا بزواجها من (لويس)، وهو ليس كما يبدو عليه مطلقًا، وعليها الفرار من الدولة...

- Mutlu bir evliliği olan kız kardeşim ve onun iki çocuğu.
أختي السعيدة بزواجها وطفليها

Mandy geldiğinde Sarah, evliliği hakkında ne yapacağına çoktan karar vermişti.
بحلول الوقت الذي ظهرت فيه (ماندي)، قد قرّرت (سارة) بالفعل ما أرادت فعله بزواجها

Çok mutlu bir evliliği var.
انها سعيدة بزواجها

- Zengin züppeyle mutlu bir evliliği var.
"سعيدة بزواجها من الغني "أوفى

Edgar'la evlenerek kısmen mutluluk buldu.
بزواجها من إدجار لقد وجدت مقياس للسعادة

Alex, onunla kendin evlenerek bunu yapabilirsin.
أليكس، تستطيع فعل ذلك بنفسك بزواجها