"بزيت" - Translation from Arabic to Turkish

    • yağı
        
    • yağ
        
    • yağında
        
    • yağla
        
    • yağlı
        
    • yağlarla
        
    • yağından
        
    Bahse girerim göğsün kıllıdır ve yazın güneş yağı ile kaplanıyordur. Open Subtitles وأراهن أن صدرك مشعر وفى الصيف تغطيه بزيت الحماية من الشمس
    Bir polis geçerken onu dışarıda elinde hazır bir balina yağı şişesiyle görmüş. Open Subtitles كان هناك شرطيٌ يمر بالمنطقة رآه يعد عددًا من زجاجات مملؤة بزيت الحوت
    Kutsal suları hint yağı ile geçersen ne olur? Open Subtitles ماذا ينتج إذا خلطت الماء المقدس بزيت الخروع؟
    Kapımızı çalan gezginlerin üzerine de kızgın yağ dökeriz. Open Subtitles و نقذف بزيت ساخن على كل المسافرين الذين يدقون على البوابة
    Tavuk mısırla besleniyor, sonra eti kıyma olarak çekiliyor ve şişirmek ve yapışık tutmak için daha fazla mısır ürününe bulanıyor, ve sonra mısır yağında kızartılıyor. TED يأكل الدجاج الذرة، وينمو لحمه ويتم خلطه بالمزيد من منتجات الذرة ليضيفها بالجملة، ثم يتم قليها بزيت الذرة.
    Sineği yakalayan spirale koyduğu yapışkan kendisini engellemiyor çünkü ayakları özel bir yağla kaplı. Open Subtitles لا يعوقها الصّمغ الذي وضعته على حلزون الالتقاط لأن أقدامها مكسوّة بزيت خاصّ.
    Badem yağlı nemlendirici kolonya ve tütün kokuyor. Open Subtitles رائحته مرطّب بزيت اللوز كولونيا المستكة و التبغ
    Kokulu sularda banyo yapınca, kol ve bacakların tatlı yağlarla okşanıp, saçların gülağacıyla taranınca, gözyaşı dökmeyeceksin. Open Subtitles عندما تأخذين حماما فى ماء معطر عندما يدلكون أطرافك بالزيوت الحلوه و يمشطون شعرك بزيت الصندل
    Yani birisi, onu yere serecek kadar ağır bir vuruş yaptı ve sonra da motor yağı banyosuna soktu. Open Subtitles إذن ضربها شخص بما يكفي حتى يُغمى عليها، ثم وضعها للإستحمام بزيت المُحرّك.
    Cesedi, motor yağı dolu bir küvette bulundu. Open Subtitles تم العثور على جثتها في حوض مليء بزيت المحرّكات.
    Evet, ona zeytin yağı sürüyor. Bu yakında olacağı manasına geliyor. - Heyecanlı değil misin? Open Subtitles حسناً، إنّه يدهنه بزيت الزيتون يعني هذا أنّنا نقترب، ألستَ متحمّساً؟
    Birkaç eroini bulduğumuz motor yağı ilavesi ile alakası olmalı. - Tamam, planımız ne? Open Subtitles لذلك علاقة بزيت المحركات الذي وجدناه في بعض الهيروين.
    Evet, dairesinde bir çeşit süslü türf yağı kullanıyordu. Open Subtitles نعم، كان يطبخ مع بعض الولع بزيت الكمأة في شقتها
    Palm yağı sıvı yağlarda, işlenmiş gıdalarda, kozmetik ürünlerinizde, deterjanlarınızda bulunuyor. Open Subtitles يستخدم بزيت الطهي والأطعمة المصنّعة يستخدم بمستحضرات التجميل ومواد التنظيف
    Kesinlikle olur ama çok sayıda şişlik iyiye alamet değil 7 tane bitkiden yapılmış bir yağ süreyim Open Subtitles لكن الكثير ليس جيدا ، سأدلك قدميك بزيت الأعشاب إنه يقلص التورم
    - yağ değil o, bitki özü. Open Subtitles 34,546 زيت النبات ؟ كَيفَ أصبحتَ مُغَطَّى بزيت النبات ؟
    Yoksa seni kutsal yağ ile yıkayıp kedimize baş melek kızartması yaparız. Open Subtitles أو سنقوم بغمرك بزيت مقدّس و سنقوم بقلي رئيس كائنات سامية في الزيت
    O yüzden havuçla karıştırır, susam yağında hafifçe sotelersin. Open Subtitles بعدها نقوم بمزجه مع الجزر و نقليه بزيت السمسم
    Motor yağında boğmak, tam da istediğiniz sonu yarattı. Open Subtitles إغراقها بزيت المحرّكات أعطاكِ النهاية التي أردتها.
    Domuz yağında pişiremedim ya da kullandığın lezzet sırlarından uygulayamadım ama çok uğraştım. Open Subtitles أعلم أنه ليس مقلياً بزيت الخنزير أو أيّ مُكوّن سري كنتَ تستعمل لكني تعبت لتحضيره
    Makarnayı et suyu... kızarmış biber... yeşil fasulye ve zeytin yağla yapıyordum. Open Subtitles والفلافل المحمصة لوبياء بزيت الزيتون كانت عندي بعض لحوم الضلع الجميلة ... التي قطعت بشكل رائع
    Bunların yanında Awapuhi yağlı kalamar kızartmamız var. Open Subtitles لدينا الكالاماري بزيت "الأوابوهي" على الأطراف.
    Kokulu sularda banyo yapınca kol ve bacakların tatlı yağlarla okşanıp saçların gül ağacıyla taranınca gözyaşı dökmeyeceksin. Open Subtitles عندما تأخذين حماما فى ماء معطر عندما يدلكون أطرافك بالزيوت الحلوه و يمشطون شعرك بزيت الصندل
    Kakao yağından yapılmamış. Open Subtitles إنها مصنوعة بزيت النخيل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more