Ona davranışın yüzünden, onu buraya getirmeye utanıyorum. | Open Subtitles | لقد اصبحت محرجة جدا من احضارها، بسببك وبسبب الطريقة التى تتصرف بها فى وجودها. |
Sen ve adamların yüzünden bitti. | Open Subtitles | لا توجد عملية انتهى الأمر بسببك وبسبب رجالك |
Sen ve arkadaşların yüzünden annem rahat gece geçiremiyor. | Open Subtitles | بسببك وبسبب اصدقائك هناك اناس لا ينمون فى الليل |
Bugün senin ve senin ilacın yüzünden neredeyse ölüyordu. | Open Subtitles | اقترب من الموت اليوم بسببك وبسبب أقراصك. |
Esrar bağımlılığın yüzünden içinde olduğum duruma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنني في هذا الموقف ... الآن بسببك وبسبب إدمانك للحشيش ... لا أصدق أنني هنا |
Senin ülkeye yaptıkların yüzünden. | Open Subtitles | بسببك وبسبب ما فعلته في البلاد |
Senin yüzünden burada,hikayelerin yüzünden. | Open Subtitles | إنه هنا بسببك وبسبب قصصك |
Pete Berg, bu ortaklığı senin maskaralıkların yüzünden bıraktı. | Open Subtitles | اتعلم, (بيت بيرغ) رفض هذا الفيلم بسببك وبسبب إشكالياتك اللعينة |
Hepsi sen ve senin boşboğazlılığın yüzünden. | Open Subtitles | كل هذا بسببك وبسبب ثرثرتك. |
Ruiz bir sorun çünkü senin ve onun kızı Isabel'le yaptıkların yüzünden. | Open Subtitles | (رويز) هو المشكلة اليوم بسببك وبسبب ما فعلته مع ابنته (إيزابيل) |
Çünkü daha da kötüleştin, sürekli hapşırıyordun, öksürüyordun, annenle ben senin yüzünden gittiğini düşünürsen çok üzüleceğini biliyorduk, baban için kendini suçluyordun zaten, bizde ben istemişim gibi yaptık. | Open Subtitles | -كان الوضع سيّئا فقد كُنت تسعل و تعطس يوميّاً أنا و أمّك كنّا نعلم أنّ قلبك سينفطر اذا تمّ إبعاد (زيوس) بسببك... وبسبب كونه آخر ذكرى لك من والدك تحمّلتُ أنا اللوم من أجل ذلك |