Özellikle de, onun sevgili sağ kolunun senin yüzünden burada yatıyor olmasından sonra. | Open Subtitles | خصوصا لو محميه الغالى الصغير الذى هناك يَنْعقُ بسبك أنته؟ |
Senin yüzünden hayatımda ilk kez yemek masası hazırlattım. | Open Subtitles | حتى انة لو مرة في حياتي أقمت مأدبة طعام بسبك |
Önce, kızımı senden kurtarmak zorunda kaldım şimdi de, senin yüzünden kurtarmak zorundayım. | Open Subtitles | في المرة الأولى أردت انقاذ طفلتي منك اما الان اريد انقاذها بسبك |
Ve baban ne yaptıysa kendisi yaptı. Senin yaptığın bir yer yüzünden değil. | Open Subtitles | ووالدك فعل مهما كان م فعله ليس بسبك |
Senin yüzünden içerde kilitli kaldık. | Open Subtitles | لقد حبسنا بالداخل بسبك |
Bu işe senin yüzünden bulaştım. | Open Subtitles | أنا عالق في كل هذا بسبك. |
-Ben de senin yüzünden kaybettim. | Open Subtitles | ـ لقد خسرت كل شيء بسبك. |
Aptal restoranın yüzünden annelik görevlerini unutuyorsun. | Open Subtitles | - كم هى غير مؤدبه كل هذا بسبك |
Müfettiş Cox'a zanlısının sizin beceriksizliğiniz yüzünden kaçtığını ben açıklarım. | Open Subtitles | ان المشتبه به هرب وذلك بسبك . |