Ama teoride artık Confessor o güce sahip olmadığına göre onları bağlayacak bir büyü de olmamalı. | Open Subtitles | ولكن نظريا,لا يمكنهما أن يكونا مرتبطين بسحر هى لم تعد تملكه بعد الان |
büyü, öyle bir güçle yapılmış ki sen bile etkileniyorsun. | Open Subtitles | التعويذة ممزوجة بسحر قوي حتى أنت لست محصن منه |
sihir olsun ya da olmasın, bu karanlığa izin vermek demek. | Open Subtitles | لا بسحر ولا بدونه هذا إذعان للظلام ولن أقدم على فعله |
Gerçek büyüyle işi olmazdı. | Open Subtitles | .. لم يستطيع القيام بسحر حقيقي, لذلك تمسك |
Bunu yapmanın tek yolu kan büyüsüyle mühürlediğim mezar odamdaki malzemeleri kullanmak. | Open Subtitles | الوسيلة الوحيدة لإلقائها هي بالمكوّنات الموجودة في قبوي والذي أوصدته بسحر الدم |
Kim +9 aptallık büyüsü yapıp bir canavar ve dört ayaklı yardakçılarını çağırdı? | Open Subtitles | من قام بسحر أحمق ودعا الوحش والّذي يمشي على أربع معه؟ |
sihirli ellerinle, insanların sırt ağrılarını .... ...tedavi etmeyi sevdiğin için mi? | Open Subtitles | لأنك تحب ان تعالج اوجاع الظهر عند الناس بسحر تقويم العامود الفقري |
Yılbaşı yalnızca küçükken eğlenceli ve onlar yılbaşının büyüsüne inanıyorlar. | Open Subtitles | ماذا؟ لماذا؟ العيد ممتع عندما يكون لديك أطفال يؤمنون بسحر العيد |
Kar Kraliçesi'nde korkunç şeyler yapmasını sağlayacak korkunç büyülerle bezeli bir ayna var. | Open Subtitles | ملكة الثلج لديها مرآة مشبعة بسحر رهيب بمقدوره القيام بأمور رهيبة |
Dikkatli olun! Tilki-iblisler bir büyü yapıyor. - Hazır olun! | Open Subtitles | لتتحضروا , شياطين الثعالب تلقي .. بسحر الآن , على النداء |
Burası bu mücevhere bağlanmış... kadim bir büyü tarafından korunuyor. | Open Subtitles | فهي محميّة بسحر قديم مرتبط مباشرة بهذه الجوهرة بالتحديد |
büyü yüzünden bu haldesin. | Open Subtitles | ،دعيني أخبركِ سيدتي أنتِ مصابة بسحر قوي |
Ağaç 18 yıl içinde kartın etrafında büyümüş. Yani bu sihir değil. sihir değil işte. | Open Subtitles | الشجرة نمت وبداخلها البطاقة لمدة 18 عامًا ذلك ليس بسحر، إنه ليس بسحر |
Ağaç 18 yıl içinde kartın etrafında büyümüş. Yani bu sihir değil. sihir değil işte. | Open Subtitles | الشجرة نمت وبداخلها البطاقة لمدة 18 عامًا ذلك ليس بسحر، إنه ليس بسحر |
Gerçek sihir doğaçlama yapmaya başlayınca ortaya çıkar. | Open Subtitles | تشعرى بسحر الموسيقى عندما تبدأى فى الارتجال |
Ayrıca koruduğu şey, içindeki karanlık tarafından baştan çıkarılan ama o karanlığı defetmeyi başarabilen biri tarafından, senin gibi biri tarafından kırılabilecek bir büyüyle korunuyor. | Open Subtitles | وما يحميه محروسٌ أيضاً بسحر تعويذة لا يمكن إبطالها إلّا بشخص تغريه مكنوناته المظلمة فيتجاهلها شخص مثلك تماماً |
Ve kılıcın büyüsüyle, Aku'nun şeytani güçleri toprağa aktarılıp onu sonsuza kadar kendi yarattığı çölde taşlaştırdı. | Open Subtitles | و بسحر السيف، غرزت قوى آكو الشريرة في الأرض فحبس إلي الأبد في تلك القفار القاحلة التي صنعها بنفسه |
Yaptığın şeyi değiştirmek için zaman büyüsü yapıyorsun. | Open Subtitles | أنت تقوم بسحر الزمن لتبدل ما فعلته |
Sanki değil büyü-ücretsiz, sadece sihirli ışık öyle. | Open Subtitles | إنها ليست خالية من السحر إنها حياة بسحر قليل |
Bugün hala insanları sinemanın büyüsüne inandırmanın yollarını bulmaktır. | Open Subtitles | كيف تجعل الناس اليوم يواصلون إيمانهم بسحر السينما؟ |
Ciddi anlamda sıkı büyülerle donatılmışsın kızım. | Open Subtitles | حسناً, لقد قمتِ بسحر هناك يا فتاة |
Aklının almadığı sihirle oyun oynadın. Ben de asla güzel bir hatanın çöpe gitmesine izin vermem. | Open Subtitles | لعبتَ بسحر لا تفهمه وما كنت أبداً لأهدر خطأً جيّداً |
Çok küçük yaşlardan beri, öykü anlatmanın büyüsünü hissediyor ve bunun bir parçası olmak istiyordum. | TED | منذ كنت صغيرة، كنت أشعر بسحر رواية القصص وأردت أن أصبح جزءًا منه |
Kan sihriyle ilgili her şeyi al, ama acele et. | Open Subtitles | ابحث عن أيّ شيء يتعلّق بسحر الدم، لكنْ كن سريعاً |
Bir grup evinde büyüdü diye Noel'in büyüsünden mahrum kalacak diye bir şey yok. | Open Subtitles | ليس لمجرد انه كبر فى جماعات لا يعنى انه لا يستطيع ان يستمتع بسحر الكريسماس |