Bu yeterli olmaz mıydı? Sonra çocuklar hayli destek, terbiye ve eğitim alacaklardı. Dünya nüfusu çok çabuk düşecekti ve herkes çok mutlu olacaktı. | TED | ربما لا يكون ذلك كافيا؟ وبالتالي الأطفال ربما يحصلون على الكثير من الدعم التنشئة والتوجيه وسكان العالم ربما يتراجعون بسرعة فائقة وسيكون الجميع سعداء جداً. |
Daha fazlasını da öğrenebilirdim, ama çok çabuk döndünüz. | Open Subtitles | أجل , "زي" . و كنتُ لأعرف المزيد عنه -لكنكِ جئتِ بسرعة فائقة |
süper hızda bir roketi fırlatarak; | Open Subtitles | فلننطلق داخل سفينة الصواريخ بسرعة فائقة و ندع وقتنا الخاص يسير ببطء |
Onu sıvı halde tutuyor, bu sayede bu kadar hızlı ilerliyor. | Open Subtitles | إنه يبقيها متدفقة، إنها تسير بسرعة فائقة |
Bu normalde elbette birkaç saniyede, çok hızlı ama gerçekten çok hızlı olur fakat saldırının meydana gelişini gözlemleyebilin diye bu süreci yavaşlattım. | TED | هذا، بالطبع، يحدث عادة في بضع ثوان، بسرعة فائقة لكني نوعاً ما قمت بإبطائه قليلاً. لكي أجعلكم ترون الهجوم يحدث بالفعل. |
Ya süper hızla en yakın duvara çarparak kendimizi öldürür ya da daha kötüsü, eğer tahrip edilemezsek esasen vücutlarımızı yolumuzdaki her şeyi mahveden füzelere döndürmüş olurduk. | TED | نحن إما سنقتل أنفسنا من خلال الاصطدام بأقرب جدار بسرعة فائقة أو، أسوأ، إذا كنا غير قابلين للتدمير، فقد حولنا أجسامنا إلى صواريخ تدمر كل شيء في طريقها |
Şimdi, makine bir bakıma bu durumda gerçek bir yaklaşım, çünkü açıkçası siz fiziksel maddeyi sonsuza kadar sonsuz hızda hareket ettirip, sonra da aniden durduramazsınız. | TED | الآن , الآلة -- فى هذه الحالة تمثل إقتراب حقيقى من هذا المفهوم , لأنه من البديهى أنه لا يمكن تحريك الأجسام المادية إلى ما لا نهاية بسرعة فائقة و جعلها تتوقف فجأة . |
Işık hızıyla ineriz. | Open Subtitles | سنفعل ذلك بسرعة فائقة |
çok çabuk büyüyen güzel kızım için de tabii. | Open Subtitles | ولابنتي الجميلة... التي تكبر بسرعة فائقة |
Birbirimize çok çabuk bağlandık. | Open Subtitles | ولقد تشكّلت صداقتنا بسرعة فائقة. |
çok çabuk, itfaiyeciler çok çabuk geldi. | Open Subtitles | فُرق الأطفاء أتت بسرعة فائقة وهذا غير ممكن... |
Artık her şey çok çabuk değişiyor. | Open Subtitles | الأحوال تتغيّر بسرعة فائقة الآن. |
Her şey çok çabuk oldu. | Open Subtitles | فقد حدثت الأمور بسرعة فائقة |
Ve çok çabuk öğreniyorsun. | Open Subtitles | و تنتبهين للأمور بسرعة فائقة |
Öyledir, ama benim makinemle, havuçlarınızı süper hızda soyabilir, kendinize ve güzel kızınıza daha fazla zaman ayırabilirsiniz. | Open Subtitles | ،ولكن مع هذة الألة يمكنك تقشير الجزر بسرعة فائقة توفر المزيد من الوقت لكى، ولابنتك الجميلة |
Yiyecektim zaten, hanginiz süper hızda koşabiliyorsa o kurtardı. | Open Subtitles | كان سيحدث، لولا واحد منكم يستطيع الركض بسرعة فائقة. |
Zamanda yolculuk ve süper hızda hareket etme yeteneğiniz tamamen tükenmiştir. | Open Subtitles | قدرتك على تحرك بسرعة فائقة فضلاً عن السفر عبر الوقت قد أستنفذت تماماً. |
Eğer Dr. Kelso kariyerim için iyi olacak bir yere davet etmiş olsaydı, o kadar hızlı giderdim ki sen burada bir konu anlatmaya çalışan hayali bir kadının göğsüne bakıyor olurdun. | Open Subtitles | قد سألني مرافقته إلى مكان أرى أنه .. مفيدلمهنتي.. كنت لأذهب بسرعة فائقة لدرجة أنك ستقف هناتحدقبصدرامرأةخيالية.. |
Bu kadar hızlı hareket edebilmelerinin başka bir açıklaması olamaz. | Open Subtitles | هذه هي الوسيلة الوحيدة للوصول بنا بسرعة فائقة |
Gerisi çok hızlı gelişti, karışık gibi görünen... olaylar,basitleşti. | Open Subtitles | الباقي حصل بسرعة فائقة, والأمر الذي بدا لي معقداً جداً إتضح أنه بغاية السهولة. |
Bu arada, çok hızlı yapıyorsun. Müşterilerin dikkatini dağıtacaksın. | Open Subtitles | بالمناسبة، أنت تلفها بسرعة فائقة لدرجة أنك ستربك الزبائن. |
Bu kulağa çok romantik geliyor, ama gerçekte süper hızla taşınırsa, bu kız muhtemelen mermiden çok kahramandan zarar görecektir. | TED | هذا يبدو رومانسًيا جدًا، ولكن، في الواقع، فإن تلك الفتاة ستعاني من ضرر بسبب البطل الخارق أكثر من الرصاصة لو حركها بسرعة فائقة. |
Ve -- aklıma bunu ilk getiriş şeklim, parçaların sonsuz hızla patlayıp dağılıp, uzaklara saçıldıktan sonra, tekrar bir nevi yerçekimsel duyguyla, geri çekilmeleri, merkeze doğru sonsuz hızda yaklaşıp bir noktaya geri dönmeleri şeklinde idi. | TED | و -- ولذا الصورة التى خطرت بمخيلتى فى البداية , كانت أن هذه القطع سوف تنفجر فى كل الإتجاهات بسرعة فائقة , وسوف تتناثر بعيداً عن بعضها البعض , وعندها ستبدأ فى التجمع ثانية بسبب فعل الجاذبية و تأثيرها , إلى النقطة التى يعودون منها إلى المركز بسرعة فائقة . |
Elbette. Sizi jet hızıyla göndermişler. | Open Subtitles | . أحضروك إلى هنا بسرعة فائقة |