Ancak, herkesin mutlu mesut yaşadığı türden bir hikaye değil.. | Open Subtitles | ولاكنها ليست تلك القصة , التي يعيشها الجميع بسعادة دائمة |
Kardeşim ve ben Seul'e gidip mutlu mesut yaşayacağız. | Open Subtitles | أنا وأختي سنعيشُ بسعادة دائمة في سيؤول. |
Biz ondan sonra da mutlu mesut devam ederiz. | Open Subtitles | وسنعيش بسعادة دائمة |
sonsuza dek mutlu yaşamayı... evlendiğim devle. | Open Subtitles | أن تعيش بسعادة دائمة مع الأوجر الذي تزوجته |
Belki bu yüzden elimden geldiğince onun için savaştım çünkü onu çıkarırsak sonsuza dek mutlu yaşarız diye düşünürdüm. | Open Subtitles | ربما هذا الذي جعلني اقاتل من اجله لكل هذا الوقت لأني كنت مؤمنة اننا حين نخرجه سوف نسطيع العيش بسعادة دائمة |
Benim dediğimi yaparsan, sonsuza dek mutlu yaşayabiliriz | Open Subtitles | افعلي كما أقول و ستعيشان بسعادة دائمة |
Böylece John, Lori ve Ted, sonsuza dek mutlu yaşadılar. | Open Subtitles | (و هكذا عاش (جون) و (لوري) و (تيد بسعادة دائمة |