Kendi Mutluluğunu feda etmek anlamına gelse de. | Open Subtitles | حتي لو كان يعني هذا التضحيه بسعادتك الشخصيه |
Burada kalarak Mutluluğunu feda edebileceğini bana açıkça belirttin. | Open Subtitles | حسناً , لقد وضحت لي بأنك ستُضحين . بسعادتك ببقائك هنا |
"Mutluluğunu feda ettiğin için seni sevdi ve takdir etti." | Open Subtitles | أحبتك و إحترمتك على هذه التضحية بسعادتك |
Bütün her şeyi senin mutluluğun için yapıyorum! | Open Subtitles | أفعل كل هذا و أفكر بسعادتك فقط |
Senin mutluluğun ve geleceğim umurumda. | Open Subtitles | أنا مهتم بسعادتك بمستقبلك |
Ve mutluluğuna yarayacaksa, bu kadını unutmak için bir an bile tereddüt etme. | Open Subtitles | و اذا كانت تفى بسعادتك, لا تتردد للحظة أن تنسى هذة المرأة التى تقول الأن |
Mutluluğunun anahtarını bir başkasına verirsen sıçtın demektir. | Open Subtitles | واذا جعلت شخصا يتحكم بسعادتك فأنت في مشكلة كبيرة |
Mutluluğunu o kadar önemsiyorsun madem kaynananın elmas yüzüğünü çalıp anneme niye verdin? | Open Subtitles | إن كنتِ حقاً مهتمه بسعادتك لماذا اذا سرقتي خاتم حماتك وأعطيتيه لأمنا ! ؟ |
Kendi amacı için senin Mutluluğunu kurban etti. | Open Subtitles | لقد ضحا بسعادتك مُقابل مصلحته الخاصة |
Mutluluğunu, bir avuç sahte vaat için bırakıp her şeyden vazgeçmişsin ama dokunuşlarının hiçbir etkisi yok! | Open Subtitles | لقد تخليت عن كل شيء لقد تاجرت بسعادتك لبعض الوعود الكاذبة ولمستك لا تفعل شيء! |
- Mutluluğunu Terry'e mi borçlusun? | Open Subtitles | هل أنت مدينٌ لـ (تيري) بسعادتك ؟ |
Senin mutluluğun konusunda mutlu olmayacaktır. | Open Subtitles | لن تكون سعيدة بسعادتك |
Ve sence mutluluğun için beni bağışlar mı? | Open Subtitles | وهل تعتقد انها تهتم بسعادتك ؟ |
"Ve mutluluğuna yarayacaksa... | Open Subtitles | "و اذا كانت تفى بسعادتك |
Mutluluğunun kontrolünü eline al. | Open Subtitles | وتتحكمي بسعادتك |