gemimi tehlikeye atamam. Hele bu siste nereye gittiğini görmeden. | Open Subtitles | وأنا لن أعرض بسفينتي للخطر بشكل غير ضروري في هذا الضباب. |
Böylece senin tavsiyene uyup gemimi pozitiflikle sürdüm. | Open Subtitles | لذا أخذت بنصيحتك واتّجهت بسفينتي إلى بر التفاؤل |
O herifin gemimi alışını ikinci kez seyrediyorum. | Open Subtitles | هذه ثاني مرة أري فيها هذا الرجل يرحل بسفينتي |
Yani şimdi benim, bir kumsalda elimde sadece bir isim ve senin sözünle durup gemimle gidişini seyretmemi istiyorsun. | Open Subtitles | هل تظن إنك ستتركني علي جزيرة ما ليس بها إلا اسمها وكلمتك هي ما أحتاجها وأراك تبتعد بسفينتي |
Senin bir kumsalda, elinde isim yokken beklemeni gemimle gidişimi seyretmeni bekliyorum sonra adı sana bağıracağım. | Open Subtitles | إني سأتركك علي جزيرة بلا اسم علي الأطلاق وحيداً وأتركك تشاهدني ابتعد بسفينتي وسأنطق لك اسمها من بعيد |
Korsanlar toplantısı olacaksa, gemimi aksi yöne çeviririm. | Open Subtitles | إذا كان هناك تجمع للقراصنة في مكان فعلي أن أتجه بسفينتي للاتجاه المعاكس |
Böylece senin tavsiyene uyup gemimi pozitiflikle sürdüm. | Open Subtitles | لذا أخذت بنصيحتك واتّجهت بسفينتي إلى بر التفاؤل |
Kaybedersek de gemimi alırsın. | Open Subtitles | و إذا خسرنا تحتفظ أنت بسفينتي. |
Ne? - gemimi riske mi atayım? | Open Subtitles | ماذا أغامر بسفينتي ؟ |
Ve güvenli gemimi batırana kadar yüzdürdüm | Open Subtitles | وأبحر بسفينتي حتى الغرق |
Ama bu gemimle iletişime geçmek için yeter. | Open Subtitles | لكن يجب أن يكون كافياً للأتصال بسفينتي |
Bunun gemimle bir ilgisi yok. | Open Subtitles | هذا لا صلة له بسفينتي. |