"بشدّة" - Translation from Arabic to Turkish

    • zor
        
    • Çok
        
    • sert
        
    • gerçekten
        
    • sıkı
        
    • fena
        
    • kadar çok
        
    • fazla
        
    • çok kötü
        
    • şiddetle
        
    • ki
        
    • ağır
        
    • şekilde
        
    • derece
        
    Kendini birisine karşı savunmasız bırakması Çok zor bilir misin. Open Subtitles هو يَتْركُ نفسك بشدّة تَكُونُ ضعيف مَع شخص ما، تَعْرفُ؟
    Ne kadar zor olursa olsun hayata tutunmalısın. Open Subtitles أنت يَجِبُ أَنْ تَعِيشَ مهما كان بشدّة هو.
    Eh, Çok kaba olmaya başladılar. Ben kabalığa tahammül edemem. Open Subtitles حسناً، كانوا بشدّة الوقاحة، ولا يمكنني غضّ النظر عن ذلك.
    Onun hakkında tek bildiğim bu olduğuna göre sütü daha sert sağmalıyım. Open Subtitles وباعتبار أن ذلك هو الشيئ الوحيد الذي أعرفه هعنها سأستغل ذلك بشدّة
    Şimdi ise gerçekten birini sevmek istiyorum fakat yaşıtım erkeklere bakıyorum beni korkutuyorlar. Open Subtitles الآن أرغب بشدّة أن أحبّ, لكنّي لا أقابل سوى فتيان في مثل عمري, إنّهم يخيفونني.
    Eğer bir nebze de olsa, hayatta olduğunuzu düşünüyorlarsa sizi kesinlikle beni aradıklarından daha sıkı bir şekilde arayacaklardır. Open Subtitles اذا ظنوا أن هنالك أية فرصة أنك على قيد الحياة بالتأكيد سيبحثون عنك بشدّة أكثر مما عملوه ليه أبداً
    Ceset parçalarını dondurmak için kullanmıştım. Son derece etkili. Ve adamın parmağını fena yakıyor. Open Subtitles أستخدمه لتجميد أعضاء الجسم، إنّه فعّال للغاية، ولكنه يحرق بشدّة
    Eski karımın çocuğu olamıyordu, o kadar Çok istiyordum ki. Open Subtitles زوجتي السابقة لم يكن بوسعها الحمل وكنتُ أتوق لهم بشدّة
    Akıllarından geçenleri tahmin etmek zor. Open Subtitles بشدّة لتَخَيُّل الذي يَمْرُّ به أفكارهم في هذا الوقتِ.
    Belki de insanlara Çok zor güvendiğimdendir. Open Subtitles لربّما هو لأن أجده بشدّة للإئتمان أي شخص.
    Yetişkinlerle konuşmak ne kadar zordur bilirim, konuşmak isteseniz bile zor olur. Open Subtitles أعرف هكذا بشدّة هو أن يتكلّم مع البالغين، بالرغم من أنّ تشعر مثلك تريد إلى.
    Ve sanırım o gece Çok ağladım neyse, Çok zaman oldu. Open Subtitles وأعتقد أنّني بكيت بشدّة حسناً، على أيّة حال، مرّ زمن طويل
    Çocuklarıma durmaları için bağırdığımda, bazen bana her ikisi de der ki o bana daha sert vurdu. TED الآن عندما أصرخ في وجه أطفالي ليتوقفوا، في بعض الأحيان يجيبني الإثنان بأنّ الآخر ضربه بشدّة.
    Ye. Madam, o daha önce bana Çok sert vurdu. Open Subtitles السيدة، صفعني بشدّة جدا امام كامل القرية
    Onları tanıman zor olacak, çünkü gerçekten hoş giyinirler. Open Subtitles هم سَيصْبَحونَ بشدّة أَنْ يَكتشفوا ' يَجْعلُ هم لَبسوا لطفاءَ حقيقيينَ.
    45 dakikalık dövüş için, 45 bin dakika sıkı çalışman gerek. Open Subtitles الآن، ل 45 دقيقة من القتال , انت يجب ان تتمرن بشدّة ل45,000 دقيقةِ.
    Arkadaşıma eşek şakası yaptım ve fena halde yaralandı. Open Subtitles لقد صنعتُ مقلباً بأحد أصدقائي وها هو يبدو مصاباً بشدّة
    Cazibesi olan çekici bir adam gördüm ve onunla tanışmayı o kadar Çok istedim ki her şeyi bir yana bırakıp üzerine atladım. Open Subtitles رأيت رجلاً جذّاباً، فاتنٌ بعض الشّيء و رغبت في مقابلته بشدّة لدرجة أنّني تجاهلت كلّ شيء و ألقيت بنفسي عليه
    Bazen onları Çok fazla zorlarız ve bu ilerde içerlemeye ve suçluluğa dönüşür. Open Subtitles لذا, أحياناً نضغط عليهم بشدّة. و هذا يؤدي للإستياء و الشعور بالذنب. إذن..
    İşlerin iyi gitmesi, Tanrı'nın "Kıçını iyi kolla çünkü Çok kötü bir tekme yemek üzeresin" demesi demek bence. Open Subtitles عندما تسير الأمور على نحو حسن، أتوقع أنّها إشارة من الربّ لنحمي أنفسنا لأنّ مكروهاً سيصيبنا بشدّة
    Burada Brezilya'daki meslektaşları tarafından şiddetle tavsiye edilen insanlar var. Open Subtitles هناك أناس هنا، موصى بهم بشدّة من زملاء في البرازيل
    Seni o kadar yönlendiriyor ki şimdi de İngilizce mi öğretiyor? Open Subtitles ،هذه المرأة تخدعك بشدّة إنها تعلمك الإنكليزية الآن؟ إنها لا تخدعني
    Aynı suçtan daha önce kaydı da bulunduğu için ağır şekilde cezalandırıImalıdır. Open Subtitles أيضاً لديه سوابق سوء معاملة لذلك، لا بدّ له أن يُعاقب بشدّة
    Geçmiş Noelleri sizinle geçirmediği için son derece pişman olan yaşlı bir sersemden. Open Subtitles من عجوزٍ أخرق، يأسف بشدّة على أيام الميلاد الفائتة التي كان من الممكن أن يشاركها معكم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more