Şartlarını duyduk. Her türlü övgüyü fazlasıyla hakediyorsunuz Melikem. | Open Subtitles | لقد سمعنا بشروطك فعلاً أنك جديرة بالمديح يا حضرة الامبراطورة |
Şartlarını kabul ediyorum ama örnekler Kendall'dan alınırken orada olmak istiyorum. | Open Subtitles | أنا أقبل بشروطك لكني أطلب التواجد عند سحب العينات من (كيندال) -فكرت بهذا الاحتمال |
Rahul, sen zaten kendi şartlarınla yaşamaya başlamışsın bile. | Open Subtitles | راهول يمكنك أن تعيش بممتلكاتك الحالية وتبدأ حياتك الجديدة بشروطك الخاصة |
Onları kendi şartlarınla kullan. | Open Subtitles | إستخدميهم .. بشروطك |
insanları onları sevmeleri için ikna ediyorsun böylelikle sevgileri sana geri dönecek sadece kendi şartların altında sevgiyi istiyorsun senin yolunda oynanan bir oyun gibi birşey senin kuralarınla | Open Subtitles | إذا تمكنت من إقناع الناس الذين تحبهم لربما يتوجب عليهم أن يحبوك مجدداً أنت تريد الحب بشروطك فحسب إنه شيء تلعبه بطريقتك وطبقاً لقواعدك الخاصة |
Sadece bana kefil olacaksın her şartını kabul ediyorum. | Open Subtitles | فى الواقع , سأقبل بشروطك |
Kendi koşullarına göre kazanıyorsun. | Open Subtitles | انت تفوز بشروطك الخاصة |
Şartlarını kabul ediyorum. | Open Subtitles | أقبل بشروطك |
Onları kendi şartlarınla kullan. | Open Subtitles | واستخدميها .. بشروطك. |
Düşünmek için fırsatın vardı Baxter ve şartını kabul ediyorum. | Open Subtitles | لقد حضينا بالرحلة لنفكر بالأمر يا (باكستر) وأنا أقبل بشروطك. أمامنا وقت |
Onu kendi koşullarına göre yenebilirsin. | Open Subtitles | ويمكنك هزيمته بشروطك |