| Başka bir siyah saçlı, mavi gözlü yiyecek çalarken yakalanmış. | Open Subtitles | أخرى بشعر أسود وعيون زرقاء تم الامساك بها تسرق الطعام. |
| Buradalar. siyah saçlı, 40 yaşlarında bir kadın ve pembe kazaklı bir kız gelmiş. | Open Subtitles | إنهم هنا، إمرأة بشعر أسود في الأربعينات مع فتاة صغيرة ترتدي سترة وردية |
| - Bana ne var kim söyle? - siyah saçlı bir kadın. | Open Subtitles | ــ أريدكِ أن تخبريني من أخذكِ ــ لا أعلم إنهّا فتاة بشعر أسود |
| Bütün ailem ve hatırlayabildiğimiz en gerilere kadar, onların aileleri de, koyu renk saçlı. | Open Subtitles | كلّ عائلتي العائدين بقدر ما نتذكّر أننا بشعر أسود |
| Gençti, koyu renk saçlı... | Open Subtitles | كَانَ شابَ، بشعر أسود. |
| Bir blok ötedeki bir tanığa göre uzun, siyah saçlı ve göğüsleri olan birisiymiş. | Open Subtitles | نقلاً عن الشهود قُطع عليه الطريق لقد كان شخصاً بشعر أسود طويل وثديان |
| siyah saçlı bir kızı arıyorum. | Open Subtitles | أنا أبحث عن فتاة صغيرة بشعر أسود |
| Yanlarında tutuklu var mıydı, ...siyah saçlı 20lerinde genç birisi? | Open Subtitles | أكان معهم سجين ... شاب صغير بشعر أسود في منتصف العشرينات |
| siyah saçlı, koyu renk gözlü. | Open Subtitles | بشعر أسود وعينين داكنتين |