"بشقتك" - Translation from Arabic to Turkish

• dairene
• dairende
• dairenizde
• daireni
• dairendeki

Eve dönüş yolunda neden bi nalburun önünde durup... bi duşakabin alıp, dairene kurmuyoruz ?
لماذا لا نتوقف في طريقنا للعودة بمتجر الأدوات ونشتري دشا ونركبه بشقتك

Bu sabah kalktığımda akşam senin dairene geleceğimi söylesen sana inanamazdım.
اذا اخبرتني اثناء عملنا بالصباح بما ساتعامل معه اننا سننتهي بشقتك لن اصدقك

dairende bulunan adamı öldürdüğünü biliyor.
إنه يعرف بأنك قتلت ذلك الرجل الذي وجدوه بشقتك.

Tek istediği senin dairende olmak. Seni bencil kevaşe.
كل ما تريده هو أن تتواجد بشقتك أنتِ عديمة الشكر ، يا شقية

Bugün kendi adınıza tanıklık etme kararınız üzerine dairenizde bulunan ceset hakkında endişe verici bir adli kanıt aldım.
بينما انت تشهد شهادتك الخاصة اليوم, وصلتني أدلة جنائية مقلقة.. من جثة الرجل الذي وجد بشقتك.

Sen, sık daireni bana gösterirken, sürekli beni. küçümsedin
وأنت أنظر تحت أنفك قليلاً طوال الوقت تتظاهر بشقتك الفارهة

Patoloji, dairendeki ölü adamda iki tane kurşun yarası buldu.
فحص الأمراض أظهر وجود جرحين لطلقتين للرجل الميب بشقتك..

Akşam senin dairene geleceğimi söylesen sana inanmazdım.
اذا قلت لي باني سوف انتهي بشقتك فلن اصدقك

Acil servise gidip kendimden geçeceğim... ve sonra uyandığımda, dairene olanlar ve Barry ile ilgili olan şeyi halledeceğim.
سأذهب لأفقد الوعي في طوارىء محلية وعندما أفيق, سأهتم بشقتك وذلك الأمر مع باري

yaa tabii, dairene gizli geçit açıp toplu cinayet tezgahlayanlara tütsü de iyi gelir zaten
أجل حسنًا حينما ينبي إرهابي ممر سري بشقتك ويوقع بك بجريمة قتل جماعية

dairene böcek yerleştirildiğini biliyor muydun?
هل كنت تعرف أن بشقتك أجهزة تنصت؟

dairene ne yaptığını gördüm.
لقد رأيت ما فعلته بشقتك

Kısa süre önce dairende ateş edilmiş.
ووجدّ أنه تم إطلاق النار منه مؤخرًا بشقتك

- Büyükanne dairende ne yapacaklarını gösterebilirler mi?
هل بإستطاعتهم أن يرونا ما سيفعلوه بشقتك

dairende evine girmişler. Bazı çocuklar seni soyuyorlar.
أنت تمشي بشقتك وتجد فتى أقتحم شقتك

dairende birisi var!
هنالك شخص ما بشقتك

Ve bunu senin dairende bulduk.
ووجدناها بشقتك

Bir saat önce dairenizde bizimle buluşmanız gerekiyordu.
كان من المفترض أن تقابلنا منذ ساعه بشقتك

Hayatta olmanızdan ve sizin olduğu iddia edilen dairenizde bulunan cesedin, FBI tarafından verilmiş sizin adınıza kayıtlı silah ile işlenmiş bir cinayete kurban gittiğinin anlaşılmasından dolayı bu raporun bir yalan olduğu sonucuna hemen varıldı.
فقط ليجدوا حالاً أن التقرير كاذب.. أنك كنت بالواقع, "مليئاً بالحياة".. وأن الجثة التي وجدتك بشقتك, التي صدقنا بأنها لك,

Dün neden daireni kiraladığımı sordun.
البارحة، سألتني لم تمسكت بشقتك

Dünyayı değiştireceğiz. Bu senin dairendeki sabit diskten çıkarıldı.
الشريط تم سحبه من الهارد الذى كان بشقتك