Bu, böceklerin günümüzdekilere kıyasla çok daha fazla büyüyebilmelerine imkan sağladı. | Open Subtitles | سمحَ هذا للحشرات أن تنمو بشكل أكبر مما هي عليه الأن. |
sözcükleri seçerler ve kullanırlar, ama aslında, gerçekler sözcükleri, sözcüklerin gerçeği değiştirdiğinden çok daha ciddi olarak değiştirirler. | TED | والسيطرة على الواقع، ولكن في الحقيقة، فإن الواقع يغيّر الكلمات بشكل أكبر مما تفعله الكلمات للواقع. |
Bu yer hayal edebileceğinizden çok daha korkunçtu. | Open Subtitles | كان المكان مُروعاً بشكل أكبر مما يُمكنكم تصوره |
Hatta, kabul ettiğinden çok, çok daha iyi birisin. | Open Subtitles | حتى أنك رجل رائع بشكل أكبر مما تتخيل |
Christo ve Shabal düşündüğümden çok daha yakınlar. | Open Subtitles | و ما هو هذا الشئ؟ "كريستو" و "شبل" أصدقاء بشكل أكبر مما كنا نظن |
Christo ve Shabal düşündüğümden çok daha yakınlar. | Open Subtitles | "كريستو" و "شبل" أصدقاء بشكل أكبر مما كنا نظن |