Bu da bence, Rudi Scherz'in, Dashiel Hammett'in anlatım tarzıyla "kandırılan kişi" olma varsayımıyla çok iyi uyum sağlamış olmuyor mu? | Open Subtitles | وكل هذا يتسق بشكل جيّد كما أظن ..مع افتراض أن "رودي شيرتز" كان أليس "الضحية" هو التعبير الذي استخدمه "داشيل هاميت"؟ |
çok iyi göremiyorum. Parlamaya baktım. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أرَ بشكل جيّد فلقد نظرتُ إلى الوميض |
Ara sıra kokain kullanıyor. Gitar çalıyor, ama çok iyi değil. | Open Subtitles | يتعاطى أحياناً الكوكايين، يعزف على الغيتار لكن ليس بشكل جيّد |
Umursayacak kadar iyi yazamıyorum, veya umurumda değil. | Open Subtitles | لا يمكنني الكتابة بشكل جيّد لأزعج نفسيأوفقطلاأزعج نفسي .. |
Bu tarz yerlerde Pek iyi hissetmediğimi bilirsin. | Open Subtitles | أنتَ تعلم , فأنا لا أتحمّل ركوب القوراب بشكل جيّد |
Ve bunu oynatırsak her şeyin gayet iyi uyduğunu görebilirsin. | Open Subtitles | وإذا بدأنا العرض ستشاهد أنّ كلّ شيء مدمج بشكل جيّد |
Ohio'nun sonucunu kestirmek hâlâ zor olsa da ve Başkan, Kuzeybatı'da iyi sonuçlar alsa da | Open Subtitles | وكان الرئيس يبلي بشكل جيّد في الشمال الغربي |
İyiydi. çok iyi. Görüşlerimizi paylaştık. | Open Subtitles | جيد، لقد سار بشكل جيّد جداً لقد حصل بيننا تبادل صريح لوجهات النظر |
Ama gündüz çok iyi görürüm. | Open Subtitles | أنا أستطيع رؤية الأشكال . في وقت النهار أستطيع أنّ آرى بشكل جيّد |
Belki hâlâ burdadır ama çok iyi saklanmıştır. | Open Subtitles | ربّما ما زال هنا، ولكنّه مخبّأ بشكل جيّد |
Kemerinizin iç tarafında saklarsanız çok iyi gizlersiniz silahı. | Open Subtitles | هذا المسدّس سيختفي بشكل جيّد إن حملته داخل المحفظة. |
Gönüllülerimize çok iyi davranırız. | Open Subtitles | نحن نتعامل مع المتطوّعين بشكل جيّد للغاية. |
Gönüllülerimize çok iyi davranırız. | Open Subtitles | نحن نُعامل المُتطوّعين بشكل جيّد للغاية. |
Bizi çok iyi tanıyan birinin hazırladığı belli. | Open Subtitles | من الواضج من قِبل شخص ما يعرفنا بشكل جيّد. |
çok iyi kafa cerrahı tanıdığımdan beri, rüyaların doğru gelebilir. | Open Subtitles | بما أني أعرف الجرّاحين الكبار بشكل جيّد للغاية فإن أحلامك قد تصبح حقيقة |
Henüz çok iyi yürüyemiyor, değil mi? | Open Subtitles | إنه لا يمشي بشكل جيّد بعد، أليس كذلك؟ |
Soruyorum çünkü birkaç hafta öncesine kadar iyi bir gazeteciydim ama şimdi eroinman bir bulaşıkçıyım. | Open Subtitles | أنا فقط سؤال لأن قبل حوالي خمس دقائق، أنا كنت أعمل بشكل جيّد كمراسل، والآن أنا مجرّد غسالة صحون معيشة في النكران. |
Sanırım sana daha önce kuzenimin bu tip şeyler yaşadığından hiç bahsetmedim. Sonu Pek iyi bitmedi. | Open Subtitles | أعتقد أنني لم أقل لك أبداً أنّه كان لديّ ابن عمّ مرّ بهذا الأمر ولم ينتهِ بشكل جيّد تماماً. |
gayet iyi gidiyor. 27 dereceye kadar yükseldi. | Open Subtitles | نعم, نحن نقوم بالتحريك بواسطة ذراع التدوير بشكل جيّد, نكاد نصل إلى 80 درجة |
Onun için çok da iyi gitmedi işler. | Open Subtitles | وذلك لم ينجح ذلك معها بشكل جيّد. |
Hey, bayağı iyi iyileşiyor belki birkaç gün içinde ... | Open Subtitles | إنه يتعافى بشكل جيّد وقد تستطيعين بعد يومين |
Kamera önüne en son çıktığımda işler benim için pek de iyi gitmedi. | Open Subtitles | بآخر مرّة كنتُ فيها أمام كاميرا لم تنتهي الأمور بشكل جيّد |
O gün iptal edilen bir şey daha vardı, ...Claire'in elbisesi. Şaşılası şekilde iyi karşılamıştı. | Open Subtitles | "أمر آخر ألغي بذلك اليوم كان فستان (كلير) بالرغم من أنّها تقبّلت الأمر بشكل جيّد" |
Böylece üçündü toplantı, savlar oldukça iyi çalışıldı. | TED | في الإجتماع الثالث، كانت الحجج معروضة بشكل جيّد. |