Hayır, o sadece geçici olarak benimle kalan bir arkadaşım. | Open Subtitles | كلا، إن الأمر بسبب صديق لي يُقيم معي بشكل مؤقت |
Gelecek nesil nanopartikülleri daha da geliştirebilmek için karaciğerdeki bağışıklık hücrelerini geçici olarak devre dışı bırakabiliriz. | TED | لذا فهناك خطط مستقبلية لتحسين جزيئات النانو لنزع الخلايا المناعية بشكل مؤقت من الكبد |
1700 kişi tamamen ya da geçici olarak işsiz. | Open Subtitles | 1700منهم عاطلين عن العمل إما كلياً أو بشكل مؤقت |
Size tavsiyem, Raymond Shaw konusunu unutmanız ve binbaşı Marco'nun geçici olarak görevden ayrılarak daha az yorucu ve hassasiyet gerektirmeyen bir göreve geçmesidir. | Open Subtitles | لذا أوصى بغلق موضوع ريموند شو الآن .. وبإعادة تعيين ميجور ماركو .. بشكل مؤقت |
Toplumumuzun vicdanı geçici bir süre de olsa tatmin oldu. | Open Subtitles | ضمير المجتمع الغاضب، . كان راضً بشكل مؤقت |
Sualtı Krallığını geçici olarak kapatmak zorundayız. | Open Subtitles | أَصْبَحَ من الضروريَ لنا للغَلْق بشكل مؤقت مملكة تحت البحر الآن |
Ve O da geçici olarak, Eski Saray restore edilene kadar | Open Subtitles | لذا فكان عليها أن تنتقل لتعيش فى علية قصر الحكم بشكل مؤقت |
Ruslar, DHD'yi geçici olarak ödünç vermeyi kabul etmişler. | Open Subtitles | الروس وافقوا على إعطائنا الدي اتش دي بشكل مؤقت |
Terörist saldırıdan dolayı bu alan... geçici olarak kapatılmıştır. | Open Subtitles | بسبب نشاط إرهابي هذا الموقع مغلق بشكل مؤقت |
Adamlarımızdan biri Ruslara kendi programlarını geçici olarak yürütebilecekleri bir bilgiyi yasadışı bir biçimde sattı. | Open Subtitles | أحد جماعتنا قام ببيع المعلومات لروسيا بشكل غير قانوني مما سمح لهم بشكل مؤقت بتشغيل برنامجهم الخاص |
Eğer doğru hedef alırsam, Muirios'un gemisinin kumanda sistemlerini geçici olarak devre dışı bırakacak. | Open Subtitles | إذا كانت حساباتي صحيحه هنا أستطيع تجميد أنظمة القياده بشكل مؤقت في سفينة.. |
Bu yüzden bu görev gücünün müdürlüğünü bu çözülene dek geçici olarak bırakıyorum. | Open Subtitles | أفضل ضمان لعودتها .. لذا أنا أتنحّى بشكل مؤقت كرئيس للجنة العمل هذه حتّى يتمّ حلّ هذه القضيّة |
Eminim bunu geçici olarak halledecek kişiler vardır. | Open Subtitles | انا متأكد ان هناك اشخاص يمكنهم تدبر ذلك بشكل مؤقت |
Gerçek şu ki, ben Başkan'ın verdiği özel bir görevle geçici olarak buradaydım. | Open Subtitles | الحقيقة هي , كنت هنا بشكل مؤقت في مهمة خاصة من الرئيس |
Bu ilaçlar acını sadece geçici olarak dindirecek. | Open Subtitles | هذه المخدّراتِ فقط سَتُوقفُ ألمَكِ بشكل مؤقت. |
Henüz değil, fakat yakında boşaltmak zorunda olabiliriz, en azından geçici olarak. | Open Subtitles | ليس الان لكننا سنخلى المكان مره اخرى , ربما بشكل مؤقت. |
Emre göre, sıkıyönetim durumunda, aşağıdaki kanunlar geçici olarak değiştirillir: | Open Subtitles | بالمرسومِ، طبقاً للحكم العرفي، القوانين التالية يُعدّلُ بشكل مؤقت: |
Amirlerin, geçici olarak hizmetlerinden yararlanmamıza onay verdi. | Open Subtitles | رؤسائكِ وافقوا على إعارة خدماتكِ لنا بشكل مؤقت |
Endişelenmeniz gereken, bana saldırıp beni geçici olarak yenmesi değil, daha ziyade, bunu nasıl başardığı. | Open Subtitles | ألا يكون في الحقيقة الهجوم علي وهزيمتي على الأقل بشكل مؤقت ذلك يجب أن يعنيكم هو بالأحرى |
Buy More'da geçici olarak çalışacağını söylemiştin. | Open Subtitles | لأنك فى السابق ، قلت أنك ستعمل فى باى مور بشكل مؤقت |
geçici bir süre için. | Open Subtitles | نحن يَجِبُ أَنْ يَكُونُ خارج هذا بشكل مؤقت. |