"بشيءٍ آخر" - Translation from Arabic to Turkish

• Başka bir şey
• başka bir şeyle

Araba kullanıyor, geri dönmek için bir neden arıyordum seni ikna edecek Başka bir şey bulmaya çalışıyordum.
كنت أقود محاولاً التفكير بسبب رائع للعودة, بشيءٍ آخر لقوله لمحاولة إقناعكِ.

İstersen Başka bir şey daha getirebilirim...
إنْ كنتَ ترغب فسآتيكَ ..بشيءٍ آخر يا مليكي لا ..

Kömürden Başka bir şey olsaydı keşke diyeceksin.
فأنت ستتمنّى لو أنّك حظيت بشيءٍ آخر غير الفحم

Şimdiyse seni görüyorum, ama Başka bir şey düşünüyorum.
أنني أراك الآن, لكنني أفكر بشيءٍ آخر.

- Güzel. - Çünkü başka bir şeyle meşgulüm.
لأنّي مشغولٌ بشيءٍ آخر

O zaman Başka bir şey yapman gerekir.
وعندها يتوّجب عليك القيام بشيءٍ آخر

"Al gülüm ver gülüm" mü? Yok. Ben Başka bir şey diyecektim.
كلاّ، أعتقد أنها تسمى بشيءٍ آخر

Başka bir şey düşünmeye çalışırsın.
مِثل وكأنّك جاولت التّفكير ... بشيءٍ آخر

Direk konuya gireceğim çünkü dün gece uyuyamadım ve Başka bir şey düşünemiyorum öpüşmemizden başka.
،حسنٌ , إذًا سأقول ذلك وحسب ،لأنني لم أكن قادرة بأن أفكرَ بشيءٍ آخر ...ولم أحظى بأيّ قسطٍ من النوم البارحة , لكن

Yok, ben Başka bir şey düşünüyordum.
آسفة؟ لا ,كنت أفكر بشيءٍ آخر

Ve sana Başka bir şey söyleyeyim.
وسأخبرك بشيءٍ آخر.

Başka bir şey ihtiyacınız olursa bana haber vermeniz yeterli.
ستعلمنّي إن رغبت بشيءٍ آخر

O zaman Başka bir şey yap.
إذاً قومي بشيءٍ آخر.

Saçlarına Başka bir şey mi yaptın yoksa?
أقمتَ بشيءٍ آخر لشعركَ؟

Sana Başka bir şey söyleyeceğim...
سأخبرك بشيءٍ آخر..

Bana Başka bir şey söylemeni istiyorum..
أريدكِ أن تخبريني بشيءٍ آخر

Cezaevindeki Shima'nın adamlarından biri insülini başka bir şeyle değiştirmiş olmalı.
لابدّ أنّ أحداً ما داخل السجن على كشف رواتب (شيما) قد استبدل ذلك الأنسولين بشيءٍ آخر.