| böyle bir şey için sanırım çok yaşlıyız. | Open Subtitles | أعتقد أننا نحن الاثنين ناضجان بصورة كافية لنقوم بشيء كهذا |
| böyle bir şey söz konusu olduğunda saçmalamazdık. | Open Subtitles | عندما يتعلق الأمر بشيء كهذا يجب ألا نضيع الفرصة |
| böyle bir şey yapacakları aklımın ucundan bile geçmemişti. | Open Subtitles | لم يخطر ببالي إطلاقًا أنهم قد يقوموا بشيء كهذا |
| Yanıldıklarını biliyorum, tamam mı, çünkü senin asla böyle birşey yapmayacağını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنهم مخطئين ,حسناً لأنني أعلم أنه من المستحيل أن تقوم بشيء كهذا. |
| Bir daha öyle bir şey söylersen yemin ederim seni gebertirim. | Open Subtitles | إن تفوّهت بشيء كهذا مجددًا أقسم بالله لأقتلّنك |
| Hiç böyle bir şey duymadım. Anneniz eğitiminiz için köle olmuş olmalı. | Open Subtitles | لم أسمع بشيء كهذا أبداً لا بد أن أمك تعبت كثيراً في تربيتكن |
| Hiç böyle bir şey duymadım. Anneniz eğitiminiz için köle olmuş olmalı. | Open Subtitles | لم أسمع بشيء كهذا أبداً لا بد أن أمك تعبت كثيراً في تربيتكن |
| Bu virüse ulaşma yetkisi olan kişiler, böyle bir şey yapmazlar. | Open Subtitles | إن الموظفين العاملين هناك والذين لديهم صلاحية الدخول للفيروس لن يقوموا بشيء كهذا هل أنتي متأكدة؟ |
| Evet ama böyle bir şey yapmadan önce bir avukatla görüşsen iyi olur. | Open Subtitles | نعم لكن قبل أن تقومي بشيء كهذا من الأفضل أن تتصلي بالمحامي، |
| Daha önce böyle bir şey duydun mu? | Open Subtitles | والدها اشترَ لها حمالة صدر كبيرة ألم تسمع بشيء كهذا من قبل؟ |
| Ve açıkça söyledim, bir daha böyle bir şey olursa başına daha kötü şeyler gelecek. | Open Subtitles | لقد أخبرته بوضوح أنه إذا قام بشيء كهذا مجدداً سيغني على الأقل فاصلاً موسيقياً بثمانية نغمات |
| Senden böyle bir şey isteyebileceğimi düşündüğüme inanamıyorum bile. | Open Subtitles | لا أستطيع حتى التصديق بأنّي أعتقدت يمكنني سؤالك بشيء كهذا. |
| böyle bir şey yapmalarının tek sebebi tehlikede hissetmeleri. | Open Subtitles | السبب الوحيد الذي جعلهم يقومون بشيء كهذا هو أنهم شعروا بالتهديد |
| Çünkü bir daha böyle bir şey yapacak olursan konuşacağın kişi polis olur. | Open Subtitles | لأن هذا ما ستتحدثين له إن قمت بشيء كهذا مجددا |
| Biliyorum çünkü böyle bir şey yapsaydın seni kendi ellerimle boğardım. | Open Subtitles | نعم , يمكنني الجزم , لأنّك إن قمتَ بشيء كهذا سوف أقوم بخنقك بيداي المجرّدتين |
| İkincisi, böyle birşey yaparsanız kendinizden nefret edersiniz. | Open Subtitles | ثانيا، إن قمت بشيء كهذا ستكرهين نفسك |
| Ben..böyle birşey yapacağını düşünmedim. | Open Subtitles | أنا فقط .. لم أتوقع أن تقوم بشيء كهذا |
| Bir daha öyle bir şey söylersen yemin ederim seni öldürürüm. | Open Subtitles | إن تفوّهت بشيء كهذا مجددًا أقسم بالله لأقتلّنك |
| Böyle bir şeye gelindiğinde, aylaklık edilmezdi. | Open Subtitles | عندما يتعلق الأمر بشيء كهذا يجب ألا نضيع الفرصة |
| Browning'in böyle bir şeyle oyalandığına inanmak güç, fakat o gerçek bir dahiydi. | Open Subtitles | صعب تصديق أن " براوينغ " سوف يعبث بشيء كهذا لكنه كان عبقري حقيقي |
| Peki, böyle bir şeyi yapmayı düşünür müsün ki? | Open Subtitles | أنت لم تكن تفكر بشيء كهذا أبداً , اليس كذلك ؟ |