Yarın sabah idam edileceğim. O da şartlı tahliye memurum. | Open Subtitles | سيتم إعدامي بصباح الغد تلك هي ضابطة إخراجي هناك |
Eğer kabul ediyorsan, Yarın sabah görüşürüz. | Open Subtitles | إذا كُنتِ مُوافقة على ذلك فسأراكِ بصباح الغد |
Yarın sabah bütün gazeteler "Carpenterler Dua Etmiyor" manşetleriyle yayımlanacak. | Open Subtitles | "آل كاربنتر لا يدعون" سوف تضع بأعلى كل صحيفه بصباح الغد |
Bombayı arabama yerleştiren kişiyi teslim et. Yarın sabaha kadar silahlarınızı ve patlayıcılarınızı bana teslim edin ve her şey aramızda kalsın. | Open Subtitles | سلّمي من زرع القنبلة في سيارتي واسلحتكم ومتفجراتكم بصباح الغد |
Yarın sabaha bir toplantı ayarlarım. | Open Subtitles | حسناً, سأرتب موعداً بصباح الغد |
Uykunu bölme, Yarın sabah konuşuruz. | Open Subtitles | عد إلى النوم, سوف أتحدث إليك بصباح الغد |
Bu konuyu Yarın sabah konuşacağız. | Open Subtitles | أنت، سنتناقش حيال هذا بصباح الغد |
Yarın sabah uğrayacağım. Uygun bir protokol oluştururuz. | Open Subtitles | سأكون هنا بصباح الغد لنضع بعض القوانين |
Şey, Yarın sabah. | Open Subtitles | حسناً, بصباح الغد |
Yarın sabah yüzmek yok. | Open Subtitles | حسناً. لا سباحة بصباح الغد. |
- Yarın sabah tekrar bakabiliriz. | Open Subtitles | نستطيع العودة بصباح الغد |
Yarın sabah yerine koyarsa gün bitimine kadar Freddy'yi bulurlar. | Open Subtitles | ، إذا أعادها بصباح الغد ينبغي عليهم تعقبها وصولاً إلى (فريدي) بنهاية اليوم |
Runyon Canyon'da Yarın sabaha ne dersin? | Open Subtitles | مارأيك بصباح الغد في متنزه (رونيون كانيان)؟ |
Runyon Canyon'da Yarın sabaha ne dersin? | Open Subtitles | مارأيك بصباح الغد في متنزه (رونيون كانيان)؟ |