"بصحبتك" - Translation from Arabic to Turkish

    • yanında
        
    • yanınızda
        
    • seninle birlikte
        
    • Yanındaki
        
    • sizinle
        
    • arkadaşlık
        
    • sana eşlik
        
    Eğer yanında çocuk yoksa çocuk parkına gidemezsin. Open Subtitles حسنا .. من الصعب تواجدك في هذا المنتزه دونما تكون بصحبتك طفل
    Sen de beni yanında götürüp suçları nasıl çözdüğümüz ile ilgili hikayelerimle onu etkilemek istiyorsun. Open Subtitles أترغبى ان اذهب بصحبتك و ابهجها بمغامرات حلنا للجرائم ؟
    Her zaman yanınızda olamayacağımı... ..düşünmek, kalbimi parça parça ediyor. Open Subtitles إن قلبي يموت حينما أظن بأنني لن أكون دائما بصحبتك
    Her zaman yanınızda olamayacağımı düşünmek, kalbimi parça parça ediyor. Open Subtitles إن قلبي يموت حينما أظن بأنني لن أكون دائما بصحبتك
    - Niye seninle birlikte olduğunu soracaktır. Asla orada olmamalıydı. Open Subtitles سيسألك لماذا كانت بصحبتك ما كان ينبغي أن تتواجد هناك
    - Yanındaki kankana göre zamanda sıçrama yapmışsınız. Open Subtitles حسناً ، من كان بصحبتك كان يتحدث عن القفز الزمني
    Bay Wilson, yarın gece sizinle birlikte yemek yemekten mutluluk duyarız. Open Subtitles هل يمكننا أن نتشرف بصحبتك مساء الغد على العشاء ؟
    Sana arkadaşlık etmek için. Open Subtitles -ربما أني سأبقى بصحبتك . لدي بعض مصادر الطيران الجيدة.
    Eğer o kız senin onu sevdiğin gibi seni sevseydi benim gibi senin zor zamanlarında yanında olurdu. Open Subtitles إذا تلك الفتاة تحبك كما أحببتها أنت كانت ستكون بصحبتك هنا الآن
    Bana refakatçın olarak gelmemi istersen ben ölene kadar yanında olurum Open Subtitles إذا كنت تسألني أن آتي بصحبتك سأفعل بكل سرور حتى بين فكي الموت
    Eminim senin yanında olmana sevinir. Open Subtitles أنا متأكد من أنها ستفرح بصحبتك
    Her zaman yanında olmak istiyorum Temudjin. Open Subtitles لقد رغبت دوما ان اكون بصحبتك يا تيموجين
    Dinle, gitmeliyim. yanında beni de götürmelisin. Open Subtitles يتحتم أن أذهب يجب ان تأخذني بصحبتك
    Hayır, senin yanında olduğunu sanıyordum. Open Subtitles كلا، ظننته بصحبتك
    Her zaman yanınızda olamayacağımı düşünmek, kalbimi parça parça ediyor. Open Subtitles للحصول على أي شيء, كما ..أريد أن أراك, إن قلبي يموت حينما أظن بأنني لن أكون دائما بصحبتك
    Her zaman yanınızda olamayacağımı düşünmek, kalbimi parça parça ediyor. Open Subtitles إن قلبي يموت حينما أظن بأنني لن أكون ..دائما بصحبتك, المخلصة لك
    Sürekli yanınızda olacağım. Open Subtitles سأكون بصحبتك طوال الوقت
    Ben de hafta sonu seninle birlikte geldiğimi söyledim. Open Subtitles فقلت لها أني قادمة بصحبتك في إجازة نهاية الإسبوع
    Ama yine de Branch dışardayken, birisi seninle birlikte evinde kalmalı... Open Subtitles و لكن الأمر مع برانش .. هناك يستحسن أن يبقى أحدهم بصحبتك في بيتك
    Yanındaki kişiyi düşününce aksini beklemezdim zaten. Open Subtitles أتصور ذلك، بالنظر للسيدة التي بصحبتك
    - Kim? Yanındaki adam. Open Subtitles كما تعلم الشخص الذي كان بصحبتك
    Tamam, partiyi siktir et. sizinle gelebilir miyim? Open Subtitles حسناً, العرض تباً هل أستطيع ان اَتي بصحبتك ؟
    - Nasıl? Evde size arkadaşlık edecek. Open Subtitles كيف فى البيت سيكون بصحبتك
    Bu gece uyuyamazsan beni uyandır da sana eşlik edeyim. Open Subtitles حسناً، إذا لم تستطيعي النوم الليلة قومي فقط بإيقاظي وأنا سوف ابقى بصحبتك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more