Eğer yanında çocuk yoksa çocuk parkına gidemezsin. | Open Subtitles | حسنا .. من الصعب تواجدك في هذا المنتزه دونما تكون بصحبتك طفل |
Sen de beni yanında götürüp suçları nasıl çözdüğümüz ile ilgili hikayelerimle onu etkilemek istiyorsun. | Open Subtitles | أترغبى ان اذهب بصحبتك و ابهجها بمغامرات حلنا للجرائم ؟ |
Her zaman yanınızda olamayacağımı... ..düşünmek, kalbimi parça parça ediyor. | Open Subtitles | إن قلبي يموت حينما أظن بأنني لن أكون دائما بصحبتك |
Her zaman yanınızda olamayacağımı düşünmek, kalbimi parça parça ediyor. | Open Subtitles | إن قلبي يموت حينما أظن بأنني لن أكون دائما بصحبتك |
- Niye seninle birlikte olduğunu soracaktır. Asla orada olmamalıydı. | Open Subtitles | سيسألك لماذا كانت بصحبتك ما كان ينبغي أن تتواجد هناك |
- Yanındaki kankana göre zamanda sıçrama yapmışsınız. | Open Subtitles | حسناً ، من كان بصحبتك كان يتحدث عن القفز الزمني |
Bay Wilson, yarın gece sizinle birlikte yemek yemekten mutluluk duyarız. | Open Subtitles | هل يمكننا أن نتشرف بصحبتك مساء الغد على العشاء ؟ |
Sana arkadaşlık etmek için. | Open Subtitles | -ربما أني سأبقى بصحبتك . لدي بعض مصادر الطيران الجيدة. |
Eğer o kız senin onu sevdiğin gibi seni sevseydi benim gibi senin zor zamanlarında yanında olurdu. | Open Subtitles | إذا تلك الفتاة تحبك كما أحببتها أنت كانت ستكون بصحبتك هنا الآن |
Bana refakatçın olarak gelmemi istersen ben ölene kadar yanında olurum | Open Subtitles | إذا كنت تسألني أن آتي بصحبتك سأفعل بكل سرور حتى بين فكي الموت |
Eminim senin yanında olmana sevinir. | Open Subtitles | أنا متأكد من أنها ستفرح بصحبتك |
Her zaman yanında olmak istiyorum Temudjin. | Open Subtitles | لقد رغبت دوما ان اكون بصحبتك يا تيموجين |
Dinle, gitmeliyim. yanında beni de götürmelisin. | Open Subtitles | يتحتم أن أذهب يجب ان تأخذني بصحبتك |
Hayır, senin yanında olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | كلا، ظننته بصحبتك |
Her zaman yanınızda olamayacağımı düşünmek, kalbimi parça parça ediyor. | Open Subtitles | للحصول على أي شيء, كما ..أريد أن أراك, إن قلبي يموت حينما أظن بأنني لن أكون دائما بصحبتك |
Her zaman yanınızda olamayacağımı düşünmek, kalbimi parça parça ediyor. | Open Subtitles | إن قلبي يموت حينما أظن بأنني لن أكون ..دائما بصحبتك, المخلصة لك |
Sürekli yanınızda olacağım. | Open Subtitles | سأكون بصحبتك طوال الوقت |
Ben de hafta sonu seninle birlikte geldiğimi söyledim. | Open Subtitles | فقلت لها أني قادمة بصحبتك في إجازة نهاية الإسبوع |
Ama yine de Branch dışardayken, birisi seninle birlikte evinde kalmalı... | Open Subtitles | و لكن الأمر مع برانش .. هناك يستحسن أن يبقى أحدهم بصحبتك في بيتك |
Yanındaki kişiyi düşününce aksini beklemezdim zaten. | Open Subtitles | أتصور ذلك، بالنظر للسيدة التي بصحبتك |
- Kim? Yanındaki adam. | Open Subtitles | كما تعلم الشخص الذي كان بصحبتك |
Tamam, partiyi siktir et. sizinle gelebilir miyim? | Open Subtitles | حسناً, العرض تباً هل أستطيع ان اَتي بصحبتك ؟ |
- Nasıl? Evde size arkadaşlık edecek. | Open Subtitles | كيف فى البيت سيكون بصحبتك |
Bu gece uyuyamazsan beni uyandır da sana eşlik edeyim. | Open Subtitles | حسناً، إذا لم تستطيعي النوم الليلة قومي فقط بإيقاظي وأنا سوف ابقى بصحبتك |