Bu etraftaki sularda bulabileceğiniz bir midye. Ve onu kayaya bağlayan ipler zamanlanmış...tam olarak iki sene sonunda çözünmeye başlıyorlar. | TED | هذه محارة تستطيع أن تجدها في المياه هنا. والخيوط التي تمسكها بصخرة موقوتة.. لسنتين تحديداً، ثم تبدأ بالذوبان. |
Gemi benim, bu yüzden bir kayaya vurursak tek kaybeden ben olacağım. | Open Subtitles | أنا مالك القارب ، لذا إذا اصطدمنا بصخرة فسأكون الوحيد الخاسر |
Hayır. Hatırlayacağı tek şey kafasına bir taş indirdiğim olacak. | Open Subtitles | كل ما سيتذكرة أننى ضربته بصخرة فى رأسه ليلة أمس |
Bu şehir, bir taş yığınını benden daha çok seviyor. | Open Subtitles | هذه البلدة تهتم بصخرة بلا روح أكثر من اهتمامها بى |
Sonra da taşa bağlayıp banliyödeki o küçük harika camından içeri fırlatıyorsun. | Open Subtitles | .. تتركها تذهب مربوطة بصخرة ترميها من خلال نافذتها الصغيرة الريفية الرائعة |
Hadi, sadece kayaya çarptık. kaya seni ısırmaz. | Open Subtitles | هيّا ، لقد اصطدمنا بصخرة لن تعضّك الصخرة |
Senin gibi bu hücrede kaldığım zaman bir taşla duvara kazımıştım. | Open Subtitles | لقد نحتها هنا بصخرة عندما كنت هنا في هذه الزنزانة. مثلك. |
Sonra babam onu bir kayayla öldürüp beni dedenizle takasta kullandı. | Open Subtitles | بعد ذلك لقد حطّمه أبي بصخرة كبيرة و زوجني إلى جدكم. |
Babası onu bir kayaya zincirlemiş ve ciğerini akbabalar yemiş. Neden? | Open Subtitles | قيده والده بصخرة وأكلت النسور كبده لماذا؟ |
Sörf yapıyordum ve kafamı kayaya çarptım. | Open Subtitles | كنت أركب الأمواج وضرب رأشي بصخرة عندما أغمي علي |
Eğer bir kayaya çarpmazsak, ya da daha kötüsü olmazsa sabaha orada olmamız gerekiyor. | Open Subtitles | يفترض ان نكون فى الصباح ان لم نصطدم بصخرة او يحدث ما هو اسوء |
Onlar da sana geri saldırınca yere düşüp, kafanı kayaya vurdun. | Open Subtitles | ولقد دافعوا عن انفسهم ولقد سقطتَ وإرتطدم رأسكَ بصخرة |
Sonrasında bir kayaya çarptım sonra ne olduğunu biliyorsunuz, dağdan aşağıya yuvarlandım. | Open Subtitles | ، فإذا بي أصطدم بصخرة . وفجأةً تدحرجتُ لأسفل الجبلْ |
Sen onu köprüye çektin, Trey de kafasına taş attı. | Open Subtitles | أنتِ قمتِ باستدراجه إلى الجسر وألقيتِ بصخرة كبيرة على رأسه |
ama bu anıyı bilinçsiz bir şekilde derinlere gömmmüş ve sonra üzerine de ağır bir taş bağlamıştım. | TED | ولكن بدون تخطيط له، أغرقت تلك الذكريات عميقًا، ومن ثم ربطتها بصخرة. |
Bir ağaç ya da taş olmadığım da kesin. | Open Subtitles | ومتأكّد بأنّ الأمـر لا يتعلّق بصخرة ولا شجرة |
Bir dev bile küçük bir taş ile tepetaklak edilebilir. | Open Subtitles | حتى العملاق من الممكن أن يسقط بصخرة واحدة |
Bir kazaydı baba. Başını taşa falan çarpmış olmalı. | Open Subtitles | لقد كانت حادثة لابد أنها صدمت رأسها بصخرة |
Sonra, 4 Kasım 1922 sabahı bir sucu testisinin garip bir taşa çarpmasını saklamaya çalıştı. | Open Subtitles | ولكن في صباح الرابع من نوفمبر من عام 1922 ولد يعمل كسقاء للماء كان يضع جرته على الارض ولكنها أرتطمت بصخرة غير عادية |
Sıçraması için bir kaya çarpmış olmalı. | Open Subtitles | لكي ترتد هكذا لا بد من أنها إصطدمت بصخرة |
Sadece şunu söyleyeceğim baban dev bir kaya tarafından ezildiğinden beri, senin babanmışım gibi hissediyorum, anlıyor musun? | Open Subtitles | أردت فقط أن أقول أن أنت تعرف، منذ ذلك الحين وكان ممرود والدك بصخرة عملاقة كبيرة، أنا أشعر بأن آب لكم. |
Kolayca tanınamasın diye de başını bir taşla ezdim. | Open Subtitles | وسحقت وجهه بصخرة حتى لا يمكن التعرف عليه بسهولة |
kayayla seni ezeceğim. Kafanı kopartacağım. | Open Subtitles | أسحقك بصخرة و أقطع رأسك |