"بصخرة" - Translation from Arabic to Turkish

    • kayaya
        
    • taş
        
    • taşa
        
    • kaya
        
    • bir taşla
        
    • kayayla
        
    Bu etraftaki sularda bulabileceğiniz bir midye. Ve onu kayaya bağlayan ipler zamanlanmış...tam olarak iki sene sonunda çözünmeye başlıyorlar. TED هذه محارة تستطيع أن تجدها في المياه هنا. والخيوط التي تمسكها بصخرة موقوتة.. لسنتين تحديداً، ثم تبدأ بالذوبان.
    Gemi benim, bu yüzden bir kayaya vurursak tek kaybeden ben olacağım. Open Subtitles أنا مالك القارب ، لذا إذا اصطدمنا بصخرة فسأكون الوحيد الخاسر
    Hayır. Hatırlayacağı tek şey kafasına bir taş indirdiğim olacak. Open Subtitles كل ما سيتذكرة أننى ضربته بصخرة فى رأسه ليلة أمس
    Bu şehir, bir taş yığınını benden daha çok seviyor. Open Subtitles هذه البلدة تهتم بصخرة بلا روح أكثر من اهتمامها بى
    Sonra da taşa bağlayıp banliyödeki o küçük harika camından içeri fırlatıyorsun. Open Subtitles .. تتركها تذهب مربوطة بصخرة ترميها من خلال نافذتها الصغيرة الريفية الرائعة
    Hadi, sadece kayaya çarptık. kaya seni ısırmaz. Open Subtitles هيّا ، لقد اصطدمنا بصخرة لن تعضّك الصخرة
    Senin gibi bu hücrede kaldığım zaman bir taşla duvara kazımıştım. Open Subtitles لقد نحتها هنا بصخرة عندما كنت هنا في هذه الزنزانة. مثلك.
    Sonra babam onu bir kayayla öldürüp beni dedenizle takasta kullandı. Open Subtitles بعد ذلك لقد حطّمه أبي بصخرة كبيرة و زوجني إلى جدكم.
    Babası onu bir kayaya zincirlemiş ve ciğerini akbabalar yemiş. Neden? Open Subtitles قيده والده بصخرة وأكلت النسور كبده لماذا؟
    Sörf yapıyordum ve kafamı kayaya çarptım. Open Subtitles كنت أركب الأمواج وضرب رأشي بصخرة عندما أغمي علي
    Eğer bir kayaya çarpmazsak, ya da daha kötüsü olmazsa sabaha orada olmamız gerekiyor. Open Subtitles يفترض ان نكون فى الصباح ان لم نصطدم بصخرة او يحدث ما هو اسوء
    Onlar da sana geri saldırınca yere düşüp, kafanı kayaya vurdun. Open Subtitles ولقد دافعوا عن انفسهم ولقد سقطتَ وإرتطدم رأسكَ بصخرة
    Sonrasında bir kayaya çarptım sonra ne olduğunu biliyorsunuz, dağdan aşağıya yuvarlandım. Open Subtitles ، فإذا بي أصطدم بصخرة . وفجأةً تدحرجتُ لأسفل الجبلْ
    Sen onu köprüye çektin, Trey de kafasına taş attı. Open Subtitles أنتِ قمتِ باستدراجه إلى الجسر وألقيتِ بصخرة كبيرة على رأسه
    ama bu anıyı bilinçsiz bir şekilde derinlere gömmmüş ve sonra üzerine de ağır bir taş bağlamıştım. TED ولكن بدون تخطيط له، أغرقت تلك الذكريات عميقًا، ومن ثم ربطتها بصخرة.
    Bir ağaç ya da taş olmadığım da kesin. Open Subtitles ومتأكّد بأنّ الأمـر لا يتعلّق بصخرة ولا شجرة
    Bir dev bile küçük bir taş ile tepetaklak edilebilir. Open Subtitles حتى العملاق من الممكن أن يسقط بصخرة واحدة
    Bir kazaydı baba. Başını taşa falan çarpmış olmalı. Open Subtitles لقد كانت حادثة لابد أنها صدمت رأسها بصخرة
    Sonra, 4 Kasım 1922 sabahı bir sucu testisinin garip bir taşa çarpmasını saklamaya çalıştı. Open Subtitles ولكن في صباح الرابع من نوفمبر من عام 1922 ولد يعمل كسقاء للماء كان يضع جرته على الارض ولكنها أرتطمت بصخرة غير عادية
    Sıçraması için bir kaya çarpmış olmalı. Open Subtitles لكي ترتد هكذا لا بد من أنها إصطدمت بصخرة
    Sadece şunu söyleyeceğim baban dev bir kaya tarafından ezildiğinden beri, senin babanmışım gibi hissediyorum, anlıyor musun? Open Subtitles أردت فقط أن أقول أن أنت تعرف، منذ ذلك الحين وكان ممرود والدك بصخرة عملاقة كبيرة، أنا أشعر بأن آب لكم.
    Kolayca tanınamasın diye de başını bir taşla ezdim. Open Subtitles وسحقت وجهه بصخرة حتى لا يمكن التعرف عليه بسهولة
    kayayla seni ezeceğim. Kafanı kopartacağım. Open Subtitles أسحقك بصخرة و أقطع رأسك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more