Dürüst olmak gerekirse Eric'in yerinde olsaydım sikişmeyi tercih ederdim. | Open Subtitles | لو كنت مكان اريك, كنت تزوجت مجددا انا اكلمك بصراحه |
Dürüst olmak gerekirse, bunca zaman sonra, ne anlamı var ki? | Open Subtitles | بصراحه بعد كل هذا الوقت دوك اقصد ما المعنى اليس كذلك؟ |
Cidden, bir müdüre ihtiyacımız yok. Tamamen gereksiz bir makam. | Open Subtitles | بصراحه, نحن لا نحتاج إلى مُدير, أنها ليست وظيفه. |
Bunlar zaten şık, Cidden sence kaç tane adam günlere bakmak için takvim alır? | Open Subtitles | إنه راقي,حسنا بصراحه كم من الاشخاص سيشترون تقويم كتب عليه تاريخ اليوم |
- Eminim o kızların çoğu sorulara dürüstçe cevap vermemiştir. | Open Subtitles | اراهن بأن معظم هؤلاء الفتيات لم يجاوبن على الأسئله بصراحه |
Sana bir soru soracaktım, lütfen dürüstçe söyle. | Open Subtitles | اريد ان اسألك سؤال ولو سمحت اجيبينى بصراحه |
Beni sürekli arıyorsun. Doğrusu beni boğuyorsun. | Open Subtitles | أنت تتصل بي طوال الوقت , بصراحه أنت تقتلني |
Ve, açıkça söylemeliyim ki, oyuncularına gösterdiğin davranış şeklinden hiç hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | بصراحه شديده انا لا احب الطريقه التى تعامل بها لاعبيك |
Bir seferinde onunla iletişim kurmak istedim, Dürüst olmak gerekirse başaramadım, çok isteksizdi. | Open Subtitles | حاولت التخاطب معه مرة, بصراحه, فشلت لقد كان صعبا ًجداً |
Toplanmayla ve birliktelikle ilgili olmalı, eğer Dürüst olmak gerekirse, ayrıntılara aşina değilim. | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ يَعمَلُ بتَجَمُّع، وتآزر و بصراحه انا غير معهود بتفاصيل نفسى |
Dürüst olmak gerekirse, ilk seferde gerçek olduğundan emin değildim. | Open Subtitles | بصراحه كنت لست متأكد عندما حدث فى المره الأولى |
Cidden ergen çocuk hatasına düşmüşsün ama. | Open Subtitles | بصراحه, هذا يعتبر من أخطاء التلاميذ الأساسيه ياصاحبي |
Cidden bu kadar abartmaya gerek yok ya. | Open Subtitles | بصراحه, لستُ بحاجه لكل هذا الكلام الفارغ |
Bütün bu atışma olayı senin suçun ve şu hakaret içeren şarkılar Cidden altından kalkamadığım bazı sorunlara sebep oluyor. | Open Subtitles | كل تلك العدائيه خطأك, وكل المقاطع تحتوي على اشياء مقرفه, بصراحه, اعاني بعض المشاكل من التعافي منها |
dürüstçe bu çocuğun annesinin de işin içinde olduğuna inanamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تتخيل بصراحه أن والدة هذا الولد متورطة بشيء كهذا |
Gerçekten beni hatırlamıyor musun? dürüstçe söyle lütfen. | Open Subtitles | انتي بصراحه لاتتذكريني من المدرسة الثانوية؟ |
Eğer benim naçizane bir sorumu dürüstçe yanıtlarsan teklifini düşüneceğim. | Open Subtitles | لو انك استطعت ان تجيب على فى سؤال واحد بصراحه سوف اعرض عليك طلبا |
Hayır, keyifli gibi görünüyor ama Doğrusu.. | Open Subtitles | لا ، لا ، انه يبدو لطيفاً ولكن بصراحه شديده تلك الحفله ..تبدو مرحه |
Doğrusu Malik, masada ne giydiğin umurumda bile değil. | Open Subtitles | بصراحه ماليك لا اهتم على ما ترتديه على طاوله هذا افضل |
Bana açıkça söyle çocuk. Kollarımın ucunda neyim var? | Open Subtitles | أخبريني بصراحه يا صغيره ماذا لدي في نهاية ذراعيّ؟ |
Dürüst olmam gerekirse, eğer beni geçen gece gergin olduğum için hayatından çıkarmak istiyorsa buna değmeyecek birisidir. | Open Subtitles | بصراحه لو كان سوف يتركني بسبب توتري تلك الليله فهو لايستحق بقائي معه |
Hayır, Frankly. Tam burada sıkılmayı tercih ederdim. | Open Subtitles | بصراحه, لا , أنا اُفضل الوضع المُمل هنا |
Hiç böyle bir şey görmüş müydün, dürüst ol? | Open Subtitles | بصراحه هل رأيت أى شيىء مثل هذا من قبل ؟ |
Bu açıkçası senin işin değil, değil mi? Artık burada | Open Subtitles | بصراحه هذا ليس من شأنك أنت لم تعودى تعملين لدينا |