sesli bir şekilde tıslayıp ayağını vurman gerekiyor böylece uzaklaşıyorlar. | Open Subtitles | يجب أن تهسسي بصوتٍ عالي وتدوسي بقدميكِ حتى يدعوكِ وشأنكِ |
Özür dilerim, sadece sesli düşünüyordum. | Open Subtitles | أنا متأسف . فأنا فحسب أفكر بصوتٍ عالي لا أقصد الإساءة |
Müdür, sınıfın en iyisinin benimki olduğunu söyledi ve Başkan'ı takdim etmem için sesli okumamı istedi! | Open Subtitles | حسناً,المدير قال أنها كانت أفضل واحدة في الصف ويريدني أن أقرأها بصوتٍ عالي لأقدم الرئيس |
İlk kez olarak bunu yüksek sesle söylüyorum: | Open Subtitles | إنها المَرة الأولى التي أقولُ فيها تلكَ الكلمَة بصوتٍ عالي |
Tekrar ve tekrar bunu söyleyeceksin, eğer gerekirse yüksek sesle. | Open Subtitles | ستُكررها مراراً بصوتٍ عالي لو اضطررتَ لذلك |
İnsanların önünde yüksek sesle konuşmaktan pek hoşlanmam. | Open Subtitles | في الواقع لا أحب أن أتكلّم بصوتٍ عالي أمام الآخرين |
İtfaiye! Ses verin! | Open Subtitles | هنا الإطفائيّون, فلتنادِ بصوتٍ عالي |
Ne dediğimi bilmiyorum. Sadece sesli düşünüyorum. | Open Subtitles | لا أعرف ما أقوله الأن أنا أفكر بصوتٍ عالي وحسب |
O kadar sesli çığlık attım ki, Robert'ın beni Kralormanı'ndan duyduğuna eminim. | Open Subtitles | لقد صرخت بصوتٍ عالي لدرجة أنني كنت متأكدة أن روبرت يستطيع سماعي في كينجز وود |
Pekala, bekleyin biraz. Biraz sesli düşüneyim. | Open Subtitles | حسنٌ، إنتظروا للحظة ودعوني أفكر بصوتٍ عالي |
Sizin de zihninizden ya da sesli olarak tekrar etmeniz için aralarında boşluk vereceğim. | Open Subtitles | سأغادر للفضان من أجل، يمكنك تكرارها في ذهنك أو بصوتٍ عالي |
Özür dilerim. Yalnızca sesli düşünüyordum. | Open Subtitles | أعتذر , لقد كنتُ أفكّر بصوتٍ عالي |
Özür dilerim. sesli düşünüyordum. | Open Subtitles | أعتذر، لقد كنتُ أفكر بصوتٍ عالي |
Hayır, yüksek sesli konuşma. | Open Subtitles | لاتتكلم بصوتٍ عالي |
Kafamın tepesinde uçuyor. Bu yüzden yüksek sesle konuşuyorum. | Open Subtitles | إنّني أتحدث بصوتٍ عالي بسبب صوت المروحية |
Ama yüksek sesle söylemeye korkuyorsun bence. | Open Subtitles | أظن أنك فقط خائف من قوله بصوتٍ عالي. |
yüksek sesle söylemek çok iyi hissettiriyor. | Open Subtitles | .إنه شعور رائع قول ذلك بصوتٍ عالي |
Jüri seçimi sırasında Cyril çok endişelendi ve yüksek sesle konuşmaya başladı, ve yargıç da onu sessiz olması için uyardı. | Open Subtitles | لقد اهتاجَ (سيريل) كثيراً خلال اختيار المُحلفين و بقيَ يتكلّم بصوتٍ عالي و بقيَ القاضي يُحذرهُ لكي يصمُت |
- "Kütüphanede yüksek sesle gül." | Open Subtitles | " القهقهرةُ بصوتٍ عالي في مكتبة ما " |
Ama çok yüksek sesle ağlıyordu. | Open Subtitles | لكنها كانت تبكي بصوتٍ عالي. |
- yüksek sesle konuşma. | Open Subtitles | - صه ، ليس بصوتٍ عالي - |
İtfaiye! Ses verin! | Open Subtitles | ( هنا الدفاعُ المدني ) ( فلتصرخي بصوتٍ عالي ) |