"بصوتٍ عالٍ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ses
        
    • sesli bir şekilde
        
    • bağırarak
        
    • yüksek sesle
        
    Biraz Ses çıkacak ama sanırım bunu daha önce hiç sesli söylememiştim. Open Subtitles هذا سيكون مدوياً قليلاً خطر لي أني لم اقلها بصوتٍ عالٍ من قبل
    İtfaiye! Ses verin! Open Subtitles الدفاعُ المدني, فلتصرُخي بصوتٍ عالٍ
    Ön sırada oturan bazılarınız çok sesli bir şekilde yutkunuyor. Open Subtitles البعض منكم في الصفوف الأولى يبتلع بصوتٍ عالٍ
    Belki. Belki de sesli bir şekilde söylemek istemediğin bir şey vardır. Open Subtitles ربما، أو ربما هناك شيء من الأفضل ألا تقوله بصوتٍ عالٍ
    bağırarak konuşuyor ama insanları rahatsız etmediğini düşünüyor. Open Subtitles يظن أنه بإستطاعته الجلوس عنده ، والتحدث بصوتٍ عالٍ
    yüksek sesle şiirler okurdu, restoranlarda ayağa kalkıp dans ederdi, bunun gibi şeyler. Open Subtitles كانت تُلقى الشِعر بصوتٍ عالٍ, وتَقِف وتَرقُص فى المطاعِم, أشياء من هذا القَبيل.
    İtfaiye! Ses verin! Open Subtitles هنا "الدفاعُ المدنيُّ" فلتصرخوا بصوتٍ عالٍ
    İtfaiye! Ses verin! Open Subtitles هنا "الدفاعُ المدنيُّ" فلتصرخوا بصوتٍ عالٍ
    İtfaiye! Ses verin! Open Subtitles هنا "الدفاعُ المدنيُّ" فلتصرخوا بصوتٍ عالٍ
    Eylemlerin Ses getirdi zaten, hem de bayağı yüksek Ses. Open Subtitles لقد تحدثت تعبيراتك بصوتٍ عالٍ
    Ses fazla geliyor. Open Subtitles تتحدّثين بصوتٍ عالٍ جدّاً، كاواي سان...
    - Ses ver! - Yardım edin! Open Subtitles إصرخي بصوتٍ عالٍ - النجدة -
    Bu yüzden canım, şunu sesli bir şekilde dile getirmek zorunda hissetim. Open Subtitles ولهذا يا عزيزتي أنا مضطر للقوّل بصوتٍ عالٍ:
    Onu buraya getirdim, doyurdum ve sorunlarını sesli bir şekilde ifade etmeye davet ettim onu. Open Subtitles لذا أحضرتها هنا, وغذيتها ودعوتها وجعلتها تتحدث عن متاعبها بصوتٍ عالٍ
    Aman Tanrım, sesli bir şekilde, söylediğimde çok kötü geliyor kulağa. Open Subtitles يا إلهي، هذا يبدو شنيعاً عندما أقوله بصوتٍ عالٍ.
    Dev, bağırarak ve öfkeli bir sesle kötü şeyler söyleyip kimseyi incitmeyeceğine söz verdi demiş. Open Subtitles قال أنّ العملاق تحدّث بصوتٍ عالٍ وغاضب، وقال أشياء وضيعة، ووعد بإيذائه لشخص.
    Bir şeyi şarkı olarak söylemek bağırarak söylemekten çok daha iyi. Open Subtitles غناء شيء ما أفضل من قوله بصوتٍ عالٍ
    Her lanet gün bıraktım. Sadece bunu bağırarak söylemedim. Open Subtitles لكنني لم أقل ذلك بصوتٍ عالٍ.
    Ama önce bana son karneni getir bakalım ve herkese yüksek sesle oku. Open Subtitles لكن أولاً اذهب وأحضر آخر بطاقة تقرير لديك وإقرأها بصوتٍ عالٍ على الجميع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more