Ötücü kuşların, göçebe kuşların sayısı büyük ölçüde artmaya başladı. | TED | بدأ عدد الطيور المغردة, والطيور المهاجرة... ...في التزايد بصورة كبيرة. |
Aslında, şekil görünür ...büyük ölçüde, ilk hamle avantajı olduğu için. | TED | وفي الأساس، يظهر الشكل بصورة كبيرة لأنها ميزة الخطوة الأولى. |
Ve yanan tüm bu petrol ve gazlar, tüm fosil yakıtları, atmosferi büyük ölçüde değiştiriyor. | TED | وكل تلك المواد النفطية والزيوت والوقود الاحفوري الذي يتم حرقه في كوكبنا قد غير الغلاف الجوي بصورة كبيرة |
7 yıl boyunca da yaşayabiliyorlar. Bu vücut planı çok etkili. Ki... büyük ölçüde yüz milyonlarca yıldır da aynı kaldı. | Open Subtitles | وهذا المخطط الجسدي كفؤٌ جدا ً حيث بقي بصورة كبيرة على حاله لمئات الملايين من السنين |
Görünen o ki, diğer her şey sabit tutulduğunda eğer soldakinden çok sağdaki adama benziyorsanız idam edilme ihtimaliniz daha yüksek. büyük ölçüde böyle, çünkü sağdaki adam daha prototip siyah daha prototip bir Afrikalı-Amerikalı gözüküyor ve anlaşılan o ki bu, insanların onunla ilgili ne yapılması gerektiği yönündeki kararlarını etkiliyor. | TED | اتضح، وكل الملابسات واحدة، أنكم عرضه بصورة كبيرة للإعدام لو كنتم مثل الشخص الذي على اليمين أكثر من الشخص الذي على اليسار، وهذا بصورة كبيرة لأن الرجل على اليمين تبدوا أصوله من السود، أكثر من الأصول الأفروأمريكية، ويؤثر هذا تقريبا على قرارات الناس أكثر مما يجب القيام به لهم. |