FBI. Çalıntı mal satıyorsunuz. | Open Subtitles | مكتب التحقيقات الفيدرالي، أنت تبيع بضائع مسروقة |
Yakalandığında seni Çalıntı mal bulundurmakla suçlayacak. Önceki cezanla birlikte bu 25 yıl demek. | Open Subtitles | إن تم القبض عليك ، سيقبض عليك مع بضائع مسروقة ومع سوابقك هذه 25 سنة |
Komplo kurmaktan tutuklanmış. Çalıntı mal satma girişiminden hüküm giymiş. | Open Subtitles | اُعتقل للتآمر، واُدين بمحاولة بيع بضائع مسروقة |
- Çalıntı eşya, şüphesiz. | Open Subtitles | بضائع مسروقة بلا شك |
- Adı Martin McGartland'dı onunla tanıştığımda, çalıntı mallar satan işsiz bir Katolik'ti. | Open Subtitles | اسمه "مارتن مكجارتلاند"... . وعتدما قابلته , كان عاطل كاثوليكي يبيع بضائع مسروقة. |
Kaçakçılıktan ve çalıntı malları satın almaktan tutuklusun | Open Subtitles | أنت رهن الاعتقال بتهمة النصب وبيع بضائع مسروقة |
Komplo kurmaktan tutuklanmış. Çalıntı mal satma girişiminden hüküm giymiş. | Open Subtitles | اُعتقل للتآمر، واُدين بمحاولة بيع بضائع مسروقة. |
Çalıntı mal alıcısı olmayı teklif ediyorsun resmen. | Open Subtitles | تقوم بعرض لتصبح مستقبل بضائع مسروقة |
Şantaj, Çalıntı mal bulundurmak... | Open Subtitles | كسبٌ غير مشروع, ويتاجر في بضائع مسروقة |
Çalıntı mal falan olmadığından emin olmak için aranacak sadece. | Open Subtitles | فقط لنتأكد انه لايوجد بضائع مسروقة ؟ |
Bir siyah yüz maskesi, bir siyah düz başlık çizgili bir kazak ile "Çalıntı mal" damgalı çanta. | Open Subtitles | أولاً ... قناع وجه أسود رابطة رأس سوداء سترة مخططة وحقيبة مكتوب عليها " بضائع مسروقة " |
Çalıntı mal suçlamasının nihai kararını duymak için New Hampshire'da federal mahkemeye çıkmak dışında istemediğin bir şey yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ... أنت لست مُضطراً لفعل شيء لا ترغب به ما عدا المثول أمام محكمة فيدرالية ... "في "نيو هامبشير بتهمة حيازة بضائع مسروقة |
Çalıntı mal olmaz, tamam mı? | Open Subtitles | لا بضائع مسروقة, حسناً؟ |
Çalıntı mal bulundurmaktan tutuklanmış. | Open Subtitles | -اُعقتل لحيازة بضائع مسروقة |
Çalıntı mal bulundurmaktan tutuklanmış. | Open Subtitles | -اُعقتل لحيازة بضائع مسروقة . |
- Çalıntı eşya, şüphesiz. | Open Subtitles | بضائع مسروقة بلا شك |
O, katı IRA yönetimi içerisindeki Katolik bölgesinde çalıntı mallar satabilen biriydi. | Open Subtitles | لقد باع بضائع مسروقة في مناطق "كاثوليكية" ضدّ قواعد الجيش الجمهوري الآيرلندي الصارمة... . التي فُرضت بقسوة. |
Hırsızlar çalıntı malları istedikleri gibi piyasada satıyor. | Open Subtitles | اللصوص يتبادلون بضائع مسروقة علناً إذاً؟ |