"بضاعة" - Translation from Arabic to Turkish

    • mal
        
    • malı
        
    • mallar
        
    • mala
        
    • kargo
        
    • uyuşturucu
        
    • paket
        
    • malım
        
    • eşya
        
    • malını
        
    • teslimat
        
    • sevkiyat
        
    • mallarını
        
    • paketler
        
    Normalde elimizde daha fazla mal olur ama pazartesi yeni sevkiyat bekliyoruz. Open Subtitles في العادة تصلنا أعداد أكبر من هذه لكننا ننتظر بضاعة يوم الاثنين
    Çalıntı bir mal bulmadığımız sürece korsanlarla iş yapmadığını bilip kendi yolumuza gideceğiz. Open Subtitles طالما لم نجد أيّ بضاعة مسروقة مَن قبل القراصنة، حينها سنذهب في سبيلنا
    Siz de dikkatli olun, çünkü bu çalıntı mal. Open Subtitles وانت كن حريصا, ولا تجعلهم يقبضون عليك, ان هذه بضاعة مسروقة
    - Hiçbir satıcı 100.000 dolar değerindeki malı atacak kadar salak olmaz. Open Subtitles لا يوجد تاجر مخدرات غبى كفاية أن يقذف بضاعة بقيمة 100 الاف
    Ülkeden çıkarmam gereken bazı mallar var. Open Subtitles لدى بعضاً من بضاعة هذا ما أحتاج إلية لكى أخرج من البلد
    Kalitesiz mal iteklemiştiniz. Open Subtitles أنتم أيها الأولاد تتعاملون مع بضاعة سيئة
    Kötü mal bile olsa nerede olduğunu bilirsin sen. Open Subtitles لكـنك تعرف أين يمكن إيجاد هذا الشىء ؟ حتى لو هى بضاعة رديئـة , أقصد , . إنه نصف مليون دولار يا ماك
    - Bana mal lazım. - Üzgünüm bu gece için kapattım. Open Subtitles أحتاج إلى بضاعة اسف ، لقد اغلقنا المحل لهذه الليلة
    Üstteki numaralar mal istemek için ikinciler adam lazım olduğunda. Open Subtitles حسناً، الأرقام الأولى لطلب بضاعة والثانية لطلب النجدة
    Burası satış yeri falan da değil artık. Satacak hiç bir şeyiniz yok. Elinde mal olana karışma bari. Open Subtitles ما من سوق على الإطلاق لا تملك بضاعة لتبيعها أفسح في المجال للذين يملكونها
    İşe yarayan kişilere para uzatmazsan işe yarayan adamlardan mal alamazsın. Open Subtitles لا تسلّمين مالاً لأي شخص ذي أهمية ولا تستلم أية بضاعة من أي شخص ذي أهمية
    Geri götürmek yanında götürmekten daha pahalıya mal olur. Open Subtitles شحنها مرة اخرى يتكلف اكثر من شراء بضاعة جديدة
    -Annem hep kimse kirletilmiş mal almak istemez derdi. Open Subtitles كانت أمي تقول أنه لا يوجد رجل يريد الزواج من بضاعة ملوثة
    Sears mağazadan maddi değeri yüksek bir malı ve bu Noel Baba kıyafetini çaldı. Open Subtitles لقد سرق سيرز بضاعة ثمينة من المتجر بالأضافة الى ارتدائه ملابس بابا نويل
    Bazı mallar taşıyorum. Karşılığında iyi para verecekler. Open Subtitles لدي بضاعة يجب أن أوصلها و سأحصل منها على مبلغ جيد منها
    2 milyonluk mala böyle davranılır mı? Open Subtitles تلك ليست الطريقة لمعاملة بضاعة تساوي 2 مليون دولار.
    kargo yoktu sadece o genç hanım ve birkaç mürettebat vardı. Open Subtitles لا بضاعة ، فقط تلك الفتاة الشابة وطاقم صغير
    - Bak, Özel Ajan bir uyuşturucu satıcısının uyuşturucusunu bir diğerine satmak mı? Open Subtitles لنبع بضاعة تاجر المخدارت الى تاجر مخدرات آخر
    Yük listesine göre, araçta 73 tane paket var. Open Subtitles بحسبِ البيان لقد كانَ هناكَ 73 بضاعة فيها
    Benim malım Amsterdam'daki pislikle boy ölçüşür. Open Subtitles لذلك هذا هو المكان الذي يأتون إليه والآن ببضاعتي .. سأدخل التحدي ضد بضاعة امستردام السيئة
    İçeriden 3 kişi çıktı ve hiç birisi eşya taşımıyordu. Open Subtitles يخرج ثلاثة أشخاص و ولا واحد منهم يحمل بضاعة
    Şimdi kimin malını satıyorsun diye merak ettim. Open Subtitles وحصلت على قيمتها لذلك أنا أتسآئل: بضاعة من تلك التي كنت تبيعها؟
    Bizimle gel. Seni teslimat için şehre götürüyorum. Open Subtitles فلتأتِ معنا سآخذُك إلى المدينة لتسليم بضاعة
    Shivraj'ın mallarını bizden önce kim yağmalamaya cesaret eder? Open Subtitles ‎من جرؤ على نهب بضاعة شيفراج.. ‏ ‎بدلاً منا؟
    Hey, testçiler bugün geliyor. Yeni paketler. Open Subtitles ستصل النماذج اليوم بضاعة جديدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more