Örneğin zeki kişisel asistanınızla bir sohbet yapabilirsiniz; bu birkaç yıl içinde mümkün olabilir. | TED | قد تمرّ بمحادثةٍ كهذهِ مثلاً مع مساعدكَ الشخصيّ الذكيّ والذي قد يتوفّرُ في الأسواقِ خلالَ بضعِ سنوات. |
birkaç hafta diyalize girerse iyileşir. | Open Subtitles | وبعدَ بضعِ أسابيعَ من التحال، سيكون بخير |
birkaç saatlik mesafede kıyıda bir tekne demirli. | Open Subtitles | هناك قاربٌ راسٍ على بُعدِ بضعِ ساعاتٍ من الشاطئ عن هنا |
Senin kardeşini korumak için buradayım, ve bir kaç soru sormam gerekiyor. | Open Subtitles | ، أنا هنا كي أحمي أخيكِ و أنا بحاجةً كي أسألهُ بضعِ أسئلةً |
Bir kaç yıl önce, Bu durumu yaşamaya başladı. | Open Subtitles | وقبل بضعِ سنوات ، بدأت تأتيها هذه الحالة |
Senden birkaç ay sonra çekip gitti. | Open Subtitles | بعد بضعِ أشهر من بعد الحادثة معك قد رحلت |
birkaç yıl önce, birbirinden ayrı düşünülmeyen yaygın anksiyete ve depresyon teşhisi konuldu. | TED | تمّ تشخيصي قبلَ بضعِ سنوات، باضطرابِ القلقِ المعمّم ومرضِ الاكتئاب... مرضانِ نفسيّانِ يرافقان بعضهما عادةً. |
birkaç gece önce bana resmen açıldı. | Open Subtitles | لكنّهُ منذُ بضعِ ليالٍ انفتحَ لي |
Nakashima Dağıtım'ın başkanı birkaç saat içinde burada olacak. | Open Subtitles | "مدير التوزيع " نكاشيما سيكون هنا في بضعِ ساعات |
Aslında birkaç dakika ölmeden durursun. | Open Subtitles | لكنّك لا تموتُ فعلياً حتى بضعِ دقائق |
Tamam, birkaç dakika içinde orada olurum. | Open Subtitles | أجل، سأتواجد عندكَ بعدَ بضعِ دقائق |
- birkaç saatten fazla sürmez. | Open Subtitles | لن يستغرق الأمر أكثر من بضعِ ساعات. |
birkaç yılda bir onu başka yerlere atıyorlar. | Open Subtitles | ينقلونه من مكان إلى آخر كل بضعِ سنوات. |
Cameron, sadece birkaç ölü böcek ve burnu akan birinden başka kanıt olmadan House'un hastanın kafatasını açmasına izin veriyor. | Open Subtitles | لقد سمحت لهُ (كامرون) بفتحِ جمجمةِ المريضة بناءً على بضعِ حشراتٍ ميتة وطفلٍ مصابٍ بالبرد |
birkaç yıl önce onlardan biriydim. | Open Subtitles | منذُ بضعِ سنوات، كنتُ منهم |
- Sadece birkaç dakika. | Open Subtitles | مجرد بضعِ دقائق |
Niçin biri için, yeri değişen bir bebeği unutmak bir kaç saatten fazla sürsün ki? | Open Subtitles | ...ولماذا يستغرق المرءُ أكثر من بضعِ ساعات ليتجاوز فقدان طفلة؟ |
Yüz nakledilebilir durumunu sadece bir kaç saat daha koruyabilir. | Open Subtitles | لم يبقَ لديهم سوى بضعِ ساعات قبلَ أن يفقدَ نسيجُ الوجهِ قيمته اللعنة! |
Senin gibi bir adam bir kaç yıl içinde Sweeney'in başına geçebilir. | Open Subtitles | رجلٌ مثلك يمكنهُ قيادة "سويني" خلال بضعِ سنوات |
Bir kaç yıl önce, buna gülüyor olmazdın. | Open Subtitles | منذُ بضعِ سنين ما كنتَ لتضحك. |
Bir kaç saattir ölüymüş. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}لقد توفيٌ منذُ بضعِ ساعات |