Cildimi çektiğimde ne kadar yavaş geri döndüğünü kontrol ediyorum. | Open Subtitles | التحقق من مدى بطء الجلد مستبعد مرة أخرى عند سحبه. |
Tamam, bu sefer yarı hızda, çocuklar. yavaş ve sakin. | Open Subtitles | حسنا، نصف سرعتكم فى هذه، يا رجال بهدوء و بطء |
Bu yaz, bu sayı 600 gigabaz olacak ve işlem bu kadar yavaş olmayacak. | TED | وتلك ال200 ستتغير إلى 600 في هذا الصيف، وليست هناك أية إشارات على بطء التقدم. |
Ama diğer hayvanlardaki bilişsel, duygusal ve bilinçsel devamlılığı tanımakta suskun ve çok yavaş kalıyoruz. | TED | لكننا كنا أكثر ترددا وأكثر بطء للاعتراف بتلك الاستمرارية في التطور المعرفي والشعوري والإدراكي لدى الحيوانات الأخرى. |
Ona da tamam dedim Bam! "Çok ağırdan" zırvalığını yaptı. | Open Subtitles | وقبلت تلك ايضا ومن ثم اطاح بي ارضا بكل بطء |
Silah dükkânındaki kasiyerin yavaşlığı kadar ufak bir şey düşmeleri demek olabilir. | Open Subtitles | شيء صغير كـ بطء الدفع عند الكاشير في مخزن البنادق قد يعني أنهم سيسقطون |
Çünkü bir yol arkadaşı beni yavaşlatmaktan başka bir işe yaramaz. | Open Subtitles | ... لأن وجود شريك سيكون على الارجح مجرد بطء لي باستمرار. |
New York Belediyesi'nde işe başladım, fakat yavaş devlet bürokrasisi beni çabucak yıldırdı. | TED | حصلت على عمل مع إدارة مدينة نيويورك، لكنني سرعان ما أحسست بالإحباط بسبب بطء بيروقراطية الحكومة. |
yavaş hareket etmek doğal ortamlarında büyümelerine olanak sağlar. | TED | سمح بطء الحركة للكسلان بالازدهار في موطنه في أعالي الشجر. |
Yeni ailesini bir arada tutmak için çabalıyordu— ancak köleliğin kaldırılmasındaki yavaş süreç bu umudunu tehdit ediyordu. | TED | حاولت باستماتة إبقاء عائلتها الجديدة معًا ولكن بطء تحرير العبيد هدد أملها. |
Seni kastetmiyorum, Becky. Biliyorum senin metabolizman yavaş çalışıyor. | Open Subtitles | لا أقصدك يا بيكي، أعلم أنك تعانين من بطء التمثيل الغذائي. |
Büyü değil. Kimya. Bu kadar yavaş olmasından anlaşılabilir. | Open Subtitles | إنه ليس سحراً , إنها الكمياء بإمكانك معرفة ذلك بمدي بطء ذلك |
Orada bir fil kadar büyük bir maki kadar uysal ve bir salyangoz kadar da yavaş bir memeli yaşarmış. | Open Subtitles | كان يعيش حيوان ثديى ضخم كالفيل، ولطيف كحيوان الليمور، وبطىء جدا بطء حيوان الحلزون |
Maalesef yavaş büyümesine rağmen tümör aynı zamanda şakak loblarının orta bölüm yapısına hasar vermiş. | Open Subtitles | ولسوء الحظ ، على الرغم من بطء نمو الورم ، كذلك أتلف كلى هياكل الجانب الإنسي للفص الصدغي |
İki yıl önce ona düşük nabız teşhisi konulmuş. yavaş kalp atışı yani. | Open Subtitles | منذ عامين، تم تشخيصه بالإصابة ببطء قلبي بطء في ضربات القلب. |
Bu tarz şeyler hep yavaş işler. Ayrıca bunu söylemek istemezdim fakat; | Open Subtitles | بطء تحقيق العدالة وكلّ هذا أكره أن أقول هذا |
Dünyanın her tarafında, 130'un 129'unda, kadınlar sadece işgücüne katılmakla kalmıyor - - bazen çok, çok yavaş ama yine de işgücüne katılıyorlar - ve erkek-kadın arasındaki ekonomik güç, sağlık ve eğitim farklarını yavaş yavaş kapatıyorlar. | TED | ولقد وجدت أن %129 من% 130من نساء العالم ليس فقط يدخلون فى سوق العمل فهن يسرن ببطء شديد نحو سوق العمل وفى بطء شديد يملأن الفجوة التي بين الرجال و النساء من حيث القوة الإقتصادية والصحة و التعليم |
Bunun nedeni 70 yıl önce geliştirilmiş olan yavaş ve demode aşı üretme süreci. | TED | وهذا بسبب بطء وقدم عملية إنتاج وتصنيع لقاح الأنفلونزا ذاك التي تطورت على طول السبعون سنة الماضية والتي كانت الخيار الوحيد. |
Kendinizi yoğun bir şeker pekmezinin içinde, kolunuzun yelkovan kadar yavaş hareket ettiğini hayal ederseniz spermin neye karşı olduğunu anlayabilirsiniz. | TED | تصور نفسك في حوض من سائل سكري و يداك تتحركان بقدر بطء حركة عقرب الدقائق في الساعة و ستحصل على فكرة جيدة عما يواجه الحيوان المنوي. |
yavaş ama emin adımlarla, Murray. yavaş ama emin adımlarla. | Open Subtitles | بطء و ثبات يا موري ببطء و ثبات |
Yine de şunu sorabilirsiniz: Neden işleri ağırdan almanın neredeyse suç olduğu bir ülkede bir sabır hareketi ile sürdürülebilir bir gıda sistemi kurmaya çalışıyorsun? | TED | لذلك، قد لا تزال تساءل، لماذا تحاولين بناء نظام غذائي مستدام بخطوات بطيئة في دولة يعتبر فيها بطء الأداء جريمة؟ |
Queens ve Brooklyn gibi Boroughs'un dışında kalan yerlerdeki küreme çalışmalarının yavaşlığı ile ilgili şikayetleriniz kulak ardı edilmiyorlar. | Open Subtitles | شكواكم عن مدى بطء حرث الثلج في الأحياء الخارجية كـ(كوينز) و (بروكلين) لن يتم تجاهلها |
Hatta harika, aslında çünkü bir yol arkadaşı beni yavaşlatmaktan başka bir işe yaramaz. | Open Subtitles | على نحو أفضل ، في الواقع... ... لأن وجود شريك سيكون على الارجح مجرد بطء لي باستمرار. |