Tam eyalet sınırında ve Kimlik sormuyorlar. | Open Subtitles | المكان بجوار حدود البلدة وهم لا يفحصوا بطاقات الهوية |
Bu tarafa doğru. Kimlik kartlarını sürekli takın. | Open Subtitles | هذا الاتجاه إلى اليمين وأذكركم بأن ترتدوا بطاقات الهوية طوال الوقت |
Kimlik kartlarını taktığınız için hepinize teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لكم جميعاً لارتدائكم بطاقات الهوية |
Kimlikler kişisel sağlık dökümanları üzerine hastalar tarafından saklanmak üzere barkod olarak basıldı. | TED | بطاقات الهوية طبعت كشفرات خيطية على لواصق وثبتت على كتيبات الصحة الشخصية التى يحتفظ بها كل مريض. |
Sahte Kimlikler. Birkaç tane de kredi kartı. | Open Subtitles | هاك بعض بطاقات الهوية المزيفة، وبعض بطاقات الأئتمان |
Ve tamamen sahte kimliklerle tesisatçı gibi içeri girmeye bel bağlıyoruz. | Open Subtitles | ونحن نعتمد كلياً على بطاقات الهوية الزائفة لتتيح لنا الدخول كشركة التدفئة والتبريد. |
- Tamam, tamam, tamam. Okul kimliği yemek yemek için ya... | Open Subtitles | تعرف، بطاقات الهوية التي نستخدمها للوجبات |
Kimliklere bakacağız. Ellerinizi görebileceğimiz şekilde tutun. | Open Subtitles | حسناً، نريد بطاقات الهوية أبقوا أيديكم حيث نستطيع أن نراها |
Bu da hırsızlık aletlerini ve üzerlerinden Kimlik çıkmamasını açıklar. | Open Subtitles | مما يفسّر معدات السطو .وعدم حمل بطاقات الهوية |
Tutuklular, Kimlik kartlarını yanlarında bulundurmak zorundalar. | Open Subtitles | يجب أن يكون في حوزة المعتقلين بطاقات الهوية. |
Yolcular güvenlik kontrol noktalarına ilerlesin. Lütfen Kimlik belgelerinizi hazırlayın! | Open Subtitles | على الركاب التوجه إلى الفحص الأمني رجاءًا حضروا بطاقات الهوية من أجل الفحص. |
Bunlar Kimlik kartları. Gümrük personelinin araç geçişleri için. Güvenlik şirketinden alınan görüntüler bunlar. | Open Subtitles | هذه بطاقات الهوية و السيارة التي بإمكانها المرور عبرَ موظفيّ الجمارك. هذه اللقاطات مأخوذة من شركة أمنية. |
Kimlik kartlarını taktığınız için hepinize teşekkür ederim. | Open Subtitles | أشكركم جميعاً لارتدائكم بطاقات الهوية |
Kimlik veya kredi kartları? İkisi de kayıp. | Open Subtitles | ــ ماذا عن بطاقات الهوية والائتمان ؟ |
Valizler, Kimlikler, cüzdanlar, telefonlar. | Open Subtitles | . الحقيبة, بطاقات الهوية, المحفظة, الهاتف ! |
Kimlikler işe yarayacak. | Open Subtitles | بطاقات الهوية ستكون فعالة. |
Bir ay sonra, Kanada sınırında üzerinde Ross'un fotoğrafları bulunan ve ev adresine gönderilmiş sahte kimliklerle dolu bir paket ele geçirildi. | Open Subtitles | صادروا طردا به مجموعة من بطاقات الهوية المزورة بها صورة روس التي كانت في طريقها إلى عنوان منزله تم زيارة روس في شقته من قبل العديد من عملاء وزارة الأمن الوطني |
İpek Yolu'nun kuruluşuyla Ross arasında bağlantı kuran kanıtlar ve sahte kimliklerle ilgili olayla beraber Ross baş şüphelilerden biri haline geldi. | Open Subtitles | وحادث بطاقات الهوية المزيفة، أصبح روس واحداً من المشتبه بهم الرئيسيين في يوم 1 أكتوبر وبجهد منسق بين ديرييغين من وزارة الأمن الداخلي |
O kimliği bir daha görebilir miyim? | Open Subtitles | هل لى أن أرى بطاقات الهوية تلك مجدداً ؟ |