"بطاقه" - Translation from Arabic to Turkish

    • kart
        
    • kartım
        
    • kimlik
        
    • kartını
        
    • kartımı
        
    • kartınız
        
    • kredi kartı
        
    • anahtar kartı
        
    • karttı
        
    - Evet ben de unutmuştum ama Bob bize kart yollamış. Open Subtitles حقا؟ اجل.انا نسيت ايضا لكن بوب ارسل لنا بطاقه هذا جميل
    Biri Bayan McCraw'a ...minicik pullarla kaplı bir kart göndermiş. Open Subtitles هناك شخص يملك جرأة بقدر كبير لكِ يُرسل للأنسه ماكرو بطاقه على ورقة مربعة . ملفوفة بأغطيه مبالغ بها
    Bir ay sonra bir kart aldım, bir daha geri dönmeyeceğini söylüyordu. Open Subtitles بعد شهر تقريباً وصلتنى بطاقه بريديه تقول أنها لن ترجع أبداً
    Park yeri için dikiz aynamda asılı bir kartım daha var. Open Subtitles ولدى بطاقه معلقه على مراّتى الخلفيه فى السياره لأجل موقف السيارات
    Hakem, kimlik kontrolü istiyorum. Bu çocuk içebilecek kadar büyük görünüyor. Open Subtitles ايها الحكم اريد مراجعه بطاقه الهويه لهذا الفتى فهو يبدو كبير فى السن
    Gelecek sefere, senin banka kartını kullanacağız. Open Subtitles المره التاليه فقط سوف نستخدم بطاقه أئتمانك
    Colton, Razorbackler ucuz kurtuldu, sarı kart ve 1O dakikayla yırttılar. Open Subtitles كولتون ، يعطى بسهوله 10دقائق مع بطاقه صفراء
    İlk olarak köle tarafı bir kart seçer ve yüzü dönük bir şekilde koyar. Open Subtitles بعد ذلك ، جانب الامبراطور يلتقط بطاقه ويضعها بالأسفل
    Nerede olduğu belirsiz bir bürodan birkaç üniversiteli genç nasıl hissettiğime dair bana kart mı yolluyorlar? Open Subtitles بعض أطفال الجامعه في مبنى مكتبي في مكان ما سيكتبون بطاقه يخبروني كيف أشعر ؟ لا أظن ذلك
    Konuşmadın, e-posta atmadın, Facebook kullanmadın, kart bile atmadın. Open Subtitles أنتم لم تتحدثوا عبر الهاتف أو الايميل أو الفيس بوك أو كتبتوا حتى بطاقه بريديه
    Otel resepsiyonu, sadece bir tane anahtar kart vermiş ve zorla girilme yok. Open Subtitles مكتب الإستقبال فى الفندق أصدر بطاقه مفتاح واحده ولم يكن هناك أثر لدخول عنوه.
    Her kız dışarıdan ön ödemeli bir kart alacak. Open Subtitles كل فتاه ستحصل على بطاقه مدفوعه مسبقاً بالخارج
    Aşağıda ön kapının önündeydim ve taksiyi bekliyordum, oğlum yanıma geldi, benim için bir kart yapmıştı ve o elindeydi. TED كنت في الطابق الأسفل من الباب الأمامي ، و كنت أنتظر سيارة الأجره، فأتى الي ولدي في الطابق السفلي و قد وقد أعد لي بطاقه . وقد كان يحملها.
    Eğer kredi kartım olsaydı, heryerden nakit bulabilirdim. Bir tane banka var, tam şurada. Open Subtitles لو كان لدي بطاقه ,كنت قد حصلت على المال من أي مكان هناك واحد من البنوك مع السنجاب , هنا بالضبط
    Ama yapamam çünkü ATM kartım olmasına bile izin vermiyor. Open Subtitles لكن لااستطيع لانها لاتسمح لي ان يكون لي بطاقه الصراف الالي
    Saat usulü çalışıyorlar, yani kimlik falan istemediler. Open Subtitles وماذا عن الفندق؟ يحاسبون بالساعه لذلك لن يسألوا على بطاقه
    Fatura gelene dek onu neyin çarptığını anlamaz... çünkü yalnızca platin kartını kullanır. Open Subtitles سيشعر حين تصل الفاتورة. انه يستعمل بطاقه البلاتين فقط.
    Sundurmamı yok ettikten sonra, kredi kartımı çalarken köpeğimi öldürdü Open Subtitles بعد ان دمرت بلادي السقيفه ، وكان يقتل كلب بلدي يسرق بطاقه الائتمان الخاصة بي وامضي في المخازن
    kimlik kartınız lütfen. Open Subtitles بطاقه هويتك رجاءا
    Şey, pek de zekice değildi; annemizin kızlık soyadını kredi kartı için kullanman. Open Subtitles لم يكن تصرفا ذكيا استخدام لقب امنا فى بطاقه الائتمان الخاصه بك
    Evet, bildiğin anahtar kartı. Binaya girip çıkarken kullandığımızdan. Open Subtitles نعم ، انها بطاقه رئيسيه تستعمل للدخول و الخروج من المبنى
    Altı üstü bir karttı. Hepsini değil, sadece birini. Open Subtitles لقد كانت بطاقه واحده ليس جميع البطاقات,واحده فقط

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more