"بطريقة جيدة" - Translation from Arabic to Turkish

    • iyi anlamda
        
    • çok iyi
        
    • düzgün
        
    • iyi bir yol
        
    • - İyi anlamda
        
    • İyi yönde
        
    • gayet iyi
        
    • iyi yönden
        
    • İyi açıdan
        
    • İyi bir şekilde
        
    • İyi anlamda yani
        
    Bak, biraz uzak olabiliriz, ama iyi anlamda. Open Subtitles أترى ، قد نكون غريبين قليلاً لكننا غريبين بطريقة جيدة
    Özel bir çocuktum. "Özel"i iyi anlamda kullanmıyorum. Open Subtitles عندما كنت صغيرة كنت مميزة لكن ليس مميزة بطريقة جيدة
    Bütün dönem boyunca benimle uğraştı, yani iyi anlamda demiyorum. Open Subtitles وكانت ورائي طوال الفصل الاول وليس بطريقة جيدة
    Parçaları çok iyi birleştirmişsin, ancak sen ve ötekiler icin artık çok geç. Open Subtitles لقد وضعتي القطع ,معاً بطريقة جيدة لكن للأسف هذا كان متأخراً لكِ وللآخرين
    Evet, bazı şeyleri doğru düzgün yetiştirebildiğini bilmek güzel. Open Subtitles أجل من الجيد أني أستطيع تربية شئ بطريقة جيدة
    Bu oyunu yazdım çünkü bu yalanın ortaya çıkmasına yol açan tüm geçmişi göstermek için daha iyi bir yol bulamadım. Open Subtitles لأني لم أستطع التفكير بطريقة جيدة لأظهر لك الماضي الذي قاد لتلك الذبة
    - İyi anlamda. - Harika anlamında. Open Subtitles انه وقتا" طويل للغاية بطريقة جيدة,بطريقة رائعة
    Evet, haklısın, iyi anlamda değil hem de. Open Subtitles اجل ، بالطبع ، وليسو عنصريين بطريقة جيدة.
    Ve ilk defa, sanırım bunu iyi anlamda söylüyorum. Open Subtitles أريدك خارج هذا المكان. ولأول مرة، أظن أني أعني ذلك بطريقة جيدة.
    Beni etkilemeye çalıştı. Ama kafasını sana takmış durumda, iyi anlamda değil. Open Subtitles أراد أن يبهرني، ولكنه يركز عليك وليس بطريقة جيدة.
    Beni etkilemeye çalisti. Ama kafasini sana takmis durumda, iyi anlamda degil. Open Subtitles أراد أن يبهرني، ولكنه يركز عليك وليس بطريقة جيدة.
    Mesela ilginç bir şey gördüğünde "Dostum, bu iyi anlamda deli bir şey!" dese. Open Subtitles مثل إذا رأى شيئاً غريباً سيكون كالآتي هذا شئ غريب بطريقة جيدة هناك
    İşte tek düşündüğüm bu ve iyi anlamda değil. Open Subtitles أفكر فقط بنفسي. ولا أفكر بطريقة جيدة.
    Ve malesef, benim ve sizin gibi faniler için, biz büyük ihtimalle onu çok iyi anlayamayacağız. TED و لسوء الحظ، للبشر العاديين مثلي و مثلكم، من المحتمل أن لا نستطيع فهمه بطريقة جيدة.
    Ama sırf bugünkü gazetede hakkımda çok iyi şeyler yazdığın için. Open Subtitles سأذهب بسبب أنك كتبت عنى بطريقة جيدة في جريدة اليوم
    düzgün bir şekilde ölmeniz için sizin elinizden tutar. Open Subtitles إنها تساعدك على الموت بطريقة جيدة وتأخذ بيدك
    Öf. - Sıcak nefesin boynumda ve iyi bir yol değil. Open Subtitles أنفاسك ساخنة علي عُنقي، وليس هذا بطريقة جيدة.
    - İyi anlamda tabii ki. - Çok güzel, Hoyt. Open Subtitles بطريقة جيدة هذا جميل هويت
    Değişti ve pek iyi yönde değil. Open Subtitles إنها مختلفة وليست بطريقة جيدة
    Test ettik ve gayet iyi çalıştı. TED و إذن، فقد فمنا باختبار هذا، وكان يعمل بطريقة جيدة.
    Çok farklı davranıyor, ama iyi yönden. Open Subtitles انها تتصرف مختلفة, ولكن بطريقة جيدة.
    Yani, kendine güvenmek ukalalık gibi bir şey, ama daha iyi açıdan. TED اقصد, انها ثقة تجعلك متعجرفًا لكن بطريقة جيدة
    Vücudumun her santimi titriyor, ...ve iyi bir şekilde değil. Open Subtitles , كل جزء في جسدي يؤلمني و ليس بطريقة جيدة
    İyi anlamda yani. Open Subtitles أعني، بطريقة جيدة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more