kısa sürede 12,18 derece enleme varmıştık | Open Subtitles | بعد فترة ليست بطويلة أنْ يَكُونَ في خطِّ عرض 12درجة، وفي 18 دقيقة |
O resim çekildikten kısa süre sonra öldü. | Open Subtitles | توفيَ قبل فترة ليست بطويلة من تاريخ إلتقاط هذه الصورة |
kısa bir süre önce kraliyet ailesiyle sorunları oldu. | Open Subtitles | كانت لديهم بعض المشاكل مع العائلة الملكية منذ فترة ليست بطويلة |
kısa bir süre önce kraliyet ailesiyle sorunları oldu. | Open Subtitles | كانت لديهم بعض المشاكل مع العائلة الملكية منذ فترة ليست بطويلة |
kısa süre sonra, New York'lu bir aile donmuş halde bulunmuş. | Open Subtitles | من فترة ليست بطويلة تم ايجاد عائلة من مدينةنيويورك |
kısa bir süre önce pek de küçük olmayan başka bir küçük kız hayatım boyunca başıma gelen en güzel şeye "evet" demeyi öğretti bana. | Open Subtitles | انت تعلم ، قبل مدة ليست بطويلة ، فتاة صغيرة أخرى واللتي ليست بصغيرة بعد الآن لقد علمتني كيف اقول نعم |
kısa zaman önce bir kazada öldü. | Open Subtitles | لقد ماتتْ في حادث قبل فترة ليستْ بطويلة. |
Siz buraya geldikten kısa süre sonra, yaptığım hatayı farkettim. | Open Subtitles | بعد أن مضت فترة ليست بطويلة ، عندما رحلتم إلى هنا أدركتُ أنّي ارتكبتُ خطئاً فادحاً |
Siz balayına gittikten kısa zaman sonra. | Open Subtitles | بعد فترة ليس بطويلة بذهابك لقضاء شهر العسل |
Biz İran'ı, devrimden kısa bir süre sonra terk ettik. | Open Subtitles | عليكِ أن تفهمي، غادرنا "إيران" منذ مدة ليست بطويلة بعد الثورة. |