"بعاهرة" - Translation from Arabic to Turkish

    • fahişe
        
    • sürtük
        
    • orospu
        
    • fahişeyle
        
    • kaltak
        
    • Fahişesi
        
    • orospusuna
        
    Çocuk dediğin ne serseridir ne fahişe. Open Subtitles طفلِ صَغير شيء ماِ. ليس بمتسول. و لَيس بعاهرة.
    Yani, ben de kadınlara karşı hassasım ve fahişe fetişistiyim. Open Subtitles اعني , اني احس بالمرأة , وعندي علاقة بعاهرة
    Belki ona, kaltak, fahişe gibi hakaretlerde yağdırırım ve sonra onu, ağzına penisimi sokup becereceğim. Open Subtitles وربما اناديها بعاهرة او فاسقة , ثم ابدأ في مجامعتها بقسوة في فمها واجعله مسدودا واشياء
    Çünkü az önce bana sürtük diyip, kapının yolunu göstermiştin. Open Subtitles لإنه مؤخراً قد دعوتني بعاهرة وأريتني مكان الباب
    Benim bir sürü erkek arkadaşım var. Yani ben orospu değilim. Open Subtitles حسنا لدي العديد من الأصدقاء المقربين أعني أنا لست بعاهرة
    Bu akşam da buraya bir fahişeyle buluşmaya geldim. Open Subtitles لقد جئت هنا الليلة لألتقي بعاهرة.
    Dur bir dakika. Ben kitabımda bir adamdan kaltak diye söz etmiyorum. Open Subtitles انتظر لحظة أنا لم ألقب أحداً بعاهرة في كتابي
    Öyleyse, kızların bana fahişe demelerine minnettarım, çünkü beni kıskanıyorlar Open Subtitles حسناً,أنا شاكرة على أن الفتيات تدعوني بعاهرة لأنه في الحقيقة يعني أنهن غيورات
    Hayatı boyunca ölüp ölmediğini ya da nehrin karşı tarafında bir fahişe için onları bırakıp gittiğini düşünecek. Open Subtitles سيقضي طوال حياته يتسائل أن كنت حقاً ميتاً أو ربما ألتقيت بعاهرة على الجانب الأخر من النهر
    Buraya bir fahişe getirmeye nasıI cüret edersin? Open Subtitles كيف تجرؤين على الاتيان بعاهرة إلى هنا؟
    Bir fahişe çağırmak çok tehlikeli ve yanlış bir harekettir. Open Subtitles الاتصال بعاهرة هو امر طائش ومخاطرة
    Beni öldü kabul eden yasa seni bir fahişe gösteriyor. Open Subtitles المرسوم الذي جعلني ميتة أسماك بعاهرة.
    Bu bir fahişe değil. Bir anne. Open Subtitles واو , هذه ليست بعاهرة , هذه أُم
    - Evlilik yatağını kirleten bir fahişe. Open Subtitles بعاهرة وانتهاك حرمة سرير الزوجة
    40 yıllık tecrübeli fahişe olmakla ilgilenmiyorum. Open Subtitles لا أحد يهتم بعاهرة عمرها 40 سنة
    Bu o küçük sürtük değil mi? Open Subtitles ليس للأمر علاقة بعاهرة بابا نويل صحيح؟
    Bir sürtük bile değil. O hiçbir şey. Open Subtitles ليست بعاهرة إنها لاشيء
    Üzgün bir orospu değil misin? Open Subtitles ألستِ بعاهرة لعينة؟
    Ve ben orospu değilim. Open Subtitles وأنا لست بعاهرة
    Ayaklarımı Arizonalı bir fahişeyle karşılaştıran, ...sonra da onun seçtiği Savcı Başyardımcısını işe almamı talep eden? Open Subtitles " وقارن أقدامي بعاهرة في ولاية " أريزونا و بعدها طالبَ بأنَ أقوم بتعيين النائب من إختياره
    Bir fahişeyle evlendi. Open Subtitles مثل الزواج بعاهرة
    Ayrıca sizin, meşhur suçlu Şeytanın Fahişesi olduğunuz yönünde. Open Subtitles وأنكِ المجرمة الشريرة المعروفة بعاهرة الشيطان
    Ama merhameti bitecek gibi kocasının orospusuna gelince. Open Subtitles ولكن أظن أن رحمتها تنتهي عندما يتعلق الأمر بعاهرة زوجها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more