...ama avluda yatıp duruyordu, ben de bir kaç ay önce sattım. | Open Subtitles | ، لكنّها كانت بالساحة منذ زمن . لذلك بعتها قبل بضعة أشهر |
Bu tulumlar için bir de marka yarattım; böylece maliyetin beş katına sattım. | TED | وقد وضعت عليها علامة تجارية ايضا.. وقد بعتها بخمس اضعاف سعرها الاساسي |
Yani hiç konuşmadan, sattın mı? | Open Subtitles | تعني أنّك بعتها دون إعلامي بذلك؟ أعلامك بذلك؟ |
sattığım son resimde, maviyi değiştirmişsin. | Open Subtitles | اللوحة التي بعتها لقد غيرت اللون الأزرق فيها |
Ona ne kadar yem çuvalı sattığın beni ilgilendirmiyor. Benim tavuklarım... | Open Subtitles | انا لااهتم كم عدد الاجوله التي بعتها له.دجاجي فقط |
Bu yüzden hepsini Salinas'ta sattım, ve tekrar hayvan toplamak zorundaydım. | Open Subtitles | لذا بعتها في ساليناس وكان يجب أن أجلب قطيع جديد |
Son iki yıl içinde iki ev satın aldım ve hemen sattım. | Open Subtitles | في غضون عامين اشتريت قطعتين وقد بعتها على الفور |
Üzgünüm sanırım biraz önce sattım. | Open Subtitles | حسنا انا اسف يا اطفال ولكنى اخشى اننى قد بعتها بالفعل |
Bir arabam vardı, ama yoksullara yardım için sattım. | Open Subtitles | كان لدي سيارة لكني بعتها لمساعدة الفقراء |
Betty Finn gerçek bir dostum idi ve onu bir gurup Swatchdog ve Diyet Kokain bağımlılarına sattım. | Open Subtitles | ' فنلندي بيتي كان صديق مخلص وأنا بعتها لباقة سواتشدوج قليل السكر. |
Pekala. Harika babanın bugün sattığı birinci arabanın değeri 320 dolardı. Ben onu 1.158 dolara sattım. | Open Subtitles | أول سيارة كلفتني 320 دولاراً، بعتها بمبلغ 1,158 دولاراً.. |
Bu ay kaç Ferrari sattın? | Open Subtitles | كم عدد سيارات الفيراري التي بعتها هذا الشهر؟ |
Çoktan bana sattın bile, değil mi? | Open Subtitles | حسنا, لقد بعتها لي فعلا أليس كذلك؟ |
Dosyamı ona sattın değil mi? | Open Subtitles | بعتها ملفي، أليس كذلك؟ |
İlaçları yasadışı yollardan temin ettiğim ya da sattığım kanıtlanana kadar dava yok. | Open Subtitles | لا يوجد قضية إلا إن أثبتوا إما أن حيازتي للمخدرات غير شرعية أو أنني بعتها بشكل غير شرعي |
Hayatımın en utanç verici anı. Kendimi sattığım an. | Open Subtitles | انها أكثر لحظة خذي في حياتي ,اللحظة الي بعتها |
Benim yeni bir Cadillac'a ihtiyacım var. Bana sattığın yağ akıtıyor. | Open Subtitles | ما اريده هو سياره كاديلاك التي بعتها لي تسقط الزيت |
sattığın çikolatada bir şey var mıydı? | Open Subtitles | أكان ثمة شيء بتلك الشوكولا التي بعتها لها ؟ |
Kiminle? Herşeyi sattığını ve daha fazlasını istediğini söyleme sakın. | Open Subtitles | لا تقولي بأنك بعتها وأنك ترغبين بالمزيد الان |
Bana kalsa uzun süre önce satmıştım ya. | Open Subtitles | إن كان الأمر بيدى لكنت بعتها منذ وقت طويل |
Demek kabul ettin? - satarsam %90 alacağım. | Open Subtitles | اذن ستفعلها بالطبع،اذا بعتها فسأحصل على 90 بالمئة |
Sadece 1 kez yaptım ve kime sattığımı bilmiyorum. | Open Subtitles | لكني أقسم أني بعتها لمره واحده و لا أدري لمن |
- Yedi saat önce satmış olduğun haplar. - Param nerede? | Open Subtitles | - الحبوب التى بعتها قبل سبعة ساعات |
Ama hayır, siz kadına saçma bir rüya sattınız. | Open Subtitles | ولكن لا لقد بعتها حلماً سخيفاً |
Rakiple gizli görüşmeler, geçen yıl arkadaşınıza ucuza sattığınız paten... | Open Subtitles | كالاجتماعات السرية مع المنافسين العام الماضي أو براءة الاختراع التي بعتها لصديق بسعر رخيص |
Ellerinize daha fazla kan bulaşmasını istemiyorsanız kime sattığınızı bize söyleyeceksiniz. | Open Subtitles | قتل ذرينة من جنودنا، وإلا لو أردت المزيدمنالدماءتقع على عاتقك، سوف تخبرنا لمن بعتها. |
Satmıştın. Koridor vadisine ağır metalleri saçtıktan sonra. | Open Subtitles | لقد بعتها - بعد أن ملأنا محطة السكة الحديدية بالمعادن الثقيلة - |