"بعثنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • gönderdik
        
    • yolladık
        
    • yollasak
        
    • göndermiştik
        
    Üç gezegene de uzay aracı gönderdik. TED حسنًا، لقد بعثنا بمركبة فضائية للكواكب الثلاثة.
    Bu adamları kurtarmak için iki elverişli ekip gönderdik. Open Subtitles وقد بعثنا فرق إنقاذ مرتين لإعادة هؤلاء الناس
    Kayıp federal ajanın bulunması için de, beş ekip gönderdik. Open Subtitles بعثنا خمسة فرق للبحث لذلك الوكيل الإتحادي المفقود.
    Fotoğrafları bölgedeki hastanelere ve kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarına yolladık mı? Open Subtitles هاى، هل بعثنا الصور فوتغرافية للمستشفيات ؟
    - Tahlil için laboratuvara yolladık. - Jay, sıfır vücut yağι. - Komikti. Open Subtitles لقد بعثنا بالعينات للفحص بالمجهر الإلكتروني هيى؛لا دهون بشريه مطلقاً...
    Sinclair'in dediğine göre sinyal yollasak bile bileklikler mesaj almak için tasarlanmadıklarından bizi duyamazlar. Open Subtitles (طبقاً لـ(سينكلير حتى لو بعثنا برسالة فالأساور لم يتم تصميمها للاستقبال، لذا لن يسمع الأولاد
    Kahve makinesi için teşekkür kartı göndermiştik ama. Open Subtitles لقد بعثنا رسالة شكر علي آلة صنع القهوة.
    İsrailliler'i eğitmesi için askeri eğitmenler gönderdik. Open Subtitles بعثنا فريق من مدربي الجيش لتدريب الإسرائليين.
    Ona mesaj gönderdik, ama henüz cevap gelmedi ki, bu onun için pek normal değil. Open Subtitles لقد بعثنا له برسالة ولكنه لم يرد وهو أمر غير طبيعي بالنسبة له
    Biz dostuz! Notları biz gönderdik! Open Subtitles نحن أصدقاء بعثنا لكم الرسائل
    Ormana en iyi savaşçılarımızı ve avcılarımızı gönderdik. Open Subtitles بعثنا أفضل محاربينا و صيادينا
    Michael Aaron'u olay yerine gönderdik. Open Subtitles لقد بعثنا مايكل هارون لموقع الجريمة...
    Sana iki fotoğraf gönderdik. Open Subtitles لقد بعثنا إليكَ صورتان.
    En yakındaki köye iki suikastçı yolladık. Open Subtitles بعثنا بقاتلين مرتزقين" "إلى البلدة الأقرب
    Tüm araba firmalarına mektuplar yolladık. TED بعثنا برسائل لكل شركات السيارات .
    Fakat bugün, bir mesaj yolladık. Open Subtitles ولكن اليوم، بعثنا رسالة
    Sinclair'in dediğine göre sinyal yollasak bile bileklikler mesaj almak için tasarlanmadıklarından bizi duyamazlar. Open Subtitles (طبقاً لـ(سينكلير حتى لو بعثنا برسالة فالأساور لم يتم تصميمها للاستقبال، لذا لن يسمع الأولاد
    Ona bir mektup göndermiştik. Open Subtitles بعثنا له برسالة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more