"بعث لي" - Translation from Arabic to Turkish

• Bana
• gönderdi

Ona bu akşam götürmem gerekiyordu. Bana bir adres yolladı.
يفترض أن أخذها له الليلة، لقد بعث لي رسالة بالعنوان

- Evet. Bana mesaj attı ve büyük para kazandığını söyledi.
أجل، بعث لي برسالة نصية يقول فيها أنّه فاز بجائزة كبرى.

Vali rüşvetlerim karşılığında bizzat Bana mektup yazdı.
من الحاكم نفسه، فقد بعث لي برسالة شخصية بنفسه

Bir gün, genelevin madamı... beni başka bir çapkının evine gönderdi.
يوم واحد، بعث لي مدام إلى بيت زنديق آخر.

Ben de diyordum Dean neden Bana çikolata, çiçek ve minik ipek bir elbise gönderdi.
لقد تساءلت لماذا بعث لي دين الشوكولاتة والازهار . وثوب حريري ناعم

Gerçekten böyle düşünseydi Bana bir işaret yollardı dedim.
و لكنه لم يشعرني بذلك، فلو أنه قصد ذلك حقاً، لكان بعث لي بإيماءة.

Charlie Rose: Larry Bana bir e-posta gönderdi ve basitçe şunları söyledi: Emin olmamız gereken bir nokta var Orta yaşlı sıkıcı erkek grubu gibi görünmememiz lazım.
شارلي روز: حسنا، لقد بعث لي لاري بريدا إليكترونيا، حيث قال بالأساس، علينا أن نتيقن من ألا نبدو كرجليْن مُملَّيْن في متوسط العمر.

Yayıncın Bana bir kopyasını gönderdi. Dün gece okudum.
الناشر بعث لي بنسخة وقرأتها في الأمس

- Bugün postayla biri Bana bir şey göndermişti ve bence...
بعث لي شخص شيء ما؛ في البريد اليوم

Tatildeyken Bana hediyeler gönderdiğini söyledi ama ben hiçbirini alamadım.
لقد قال لي انه بعث لي ببعض الهدايا وسأستلمها حينما تصل ولم تصل بعد .

Tabii ya, biri Bana senin kampanya reklamlarından birini yollamıştı.
أحدهم بعث لي إحدى دعاياتك الانتخابية

Bana e-postayla kısa bir şiir gönderdi.
بعث لي قافية على البريد الالكتروني

Ama Bana mesaj atıp beni kardeşin gibi sevdiğini ve mavi ay altındaki dondurma gibi pembe karanfillerin arasındaki egzotik çiçeğe benzeyen bir kızla tanıştığını söyledin.
لكنك بعث لي رسالة نصية مفادها أنك تحبني كأخ وأنك التقيت بفتاة مثل وردة غريبة البرج ، القمر ، أزهرت كمرآة من ولاية فلوريدا

- Başkomiser Gregson Bana mail atmıştı.
كابتن كريكسون بعث لي ايميل بذلك

Aslına bakarsan Noel Baba az önce Bana mesaj atıp senin için harika bir hediyesi olduğunu söylememi istedi!
ً- في الحقيقة لقد بعث لي رسالة الآن يقول فيها أنه أحضر لك هدية مذهلة

Onun Bana gönderdiği melek sanki.
انه مثل ملاكي الخاص . بعث لي