Kimse zengin ya da fakir değil. Tabiatın masasında herkese adil paylaşım. | Open Subtitles | ولا وجود لغني أو فقير، بل يتشارك الجميع بعدل على مأدبة الطبيعة |
Zamanla hepsini unutacağım ama şu an için, bu hiç adil görünmüyor. | Open Subtitles | سأفقد كل ذاكرتي في النهاية ..لكن في الوقت الحاضر هذا ليس بعدل |
Aksine bir neden sunmadığınız sürece size karşı adil olacağım. | Open Subtitles | سأتعامل بعدل معك حتى تظهر لي سبب لعدم فعل هذا |
Muhalif avukatın meraklandırıcı cinsel yaklaşımına karşı çıktığım için üzgünüm ama aslında öğrenmem gereken; müvekkilimi serbest meslek sahibi olarak adilce yargılayabilir misiniz? | Open Subtitles | انا اسف للممازحة الجنسية فى استشارتى لكن حقا ما انا بحاجة لمعرفته هو هل يمكنك الحكم على موكلتى صاحبة عمل مستقل، بعدل ؟ |
Ben kaybettim. Gayet dürüstçe söylüyorum. Ve de uyumak istiyorum. | Open Subtitles | و أنني خسرت بعدل و إنصاف و صليب على قلبي و امل أن تذهب إلى النوم |
Ne yazık ki mimari, hepimizin hikâyelerini eşit ve adil bir şekilde anlatmak konusunda iyi bir iş çıkaramamış. | TED | لسوء الحظ، الهندسة المعمارية لم تكن تقوم بعمل عظيم في إخبار قصصنا جميعنا بعدل. |
Ama öncekilerden farklı olarak, Machiavelli, ideal bir hükûmeti tanımlamaya çalışmadı ya da okuyucusunu adil ve erdemli bir şekilde yönetmeye teşvik etmedi. | TED | ولكن على عكس من سبقوه، لم يحاول مكيافيلي وصف حكومة مثالية، أو وعظ جمهوره على الحكم بعدل واستقامة. |
Bu mükemmel şövalye... adil ve cesurca dövüşen bu adam kazanmalıydı. | Open Subtitles | هذا الفارس الممتاز الذي بارز بعدل و كياسة, كان يجب أن يربح |
Lütfen, Baba, karışma. Onu adil bir şekilde yenebilirim. | Open Subtitles | ارجوك يا ابى لا تتدخل استطيع ان اكسبه بعدل |
O kadar çok birikmiş dava var ki bu davaların adil biçimde görülmesini garantilemek istedik. | Open Subtitles | مع كل هذا الرد المدني نريد التأكد حقاً بأن هذه القضية يتعامل معها بعدل |
Ne de olsa hükümetin herkese adil davranması gerekiyor. | Open Subtitles | مع ذلك الحكومة يجب ان تعالج كل شخص بعدل ومساواة ألا تعرف ؟ |
Galiba diğer çocuklarla adil bir oyun oynamamışsın. | Open Subtitles | يبدو أنك لم تكن تلعب بعدل مع الأطفال الآخرين |
Ama bariz görünüyor ki o yapmıyormuş ki bu hiç adil değil çünkü yapmadığımızı bana söylemeliydi. | Open Subtitles | ولكن من الواضح انه هو لا يدعي وليس هذا بعدل أبداً كان حري به أن يخبرني بذلك |
Yeşil Canavar Springfield'ta adil yargılanmaz. Kabul edildi. | Open Subtitles | الوحش الاخضر ليه مش بيتحاكم بعدل ف سبرينجفيلد داون تاون |
Bu adil değil. | Open Subtitles | دائماً يتمكنون منك عن طريق الضرائب, وهذا ليس بعدل |
Mojitolara, modellere ve Isabella' ya daha yakınım ama adil olalım. | Open Subtitles | صحيح, اني مولع بإزابيلا, والعارضات والموهيتو لكني العب بعدل |
Pes etme. adilce ve açık ara kazandım. | Open Subtitles | لا تستسلم, لقد فزت بعدل تام لقد تنافسنا رأساً برأس.. |
Ona boş bırakacakları arazi için dürüstçe ödeme yaptım. | Open Subtitles | دفعت له بعدل ومربع الأرض التي كانوا يعشيون بها بخمول |
Bu yüzden baronluğuna adalet ve eşitlikle davranacak birine ihtiyacım var. | Open Subtitles | لهذا أحتاج شخص ما يُعامل نبيلته بعدل ومُساواة |
Sıkı dövüşün, özgürce dövüşün ve âdil dövüşün. | Open Subtitles | قاتل بقوه, وقاتل بحريه وقاتل بعدل. |
Hayır, hayır, hayır. Bu bebek bizim. Biz bunu dürüst bir biçimde kurtardık. | Open Subtitles | لا, لا, لا, هذه الصغيرة ملكنا لقد أنقذناها بعدل و أمانة من يجدها يحتفظ بها |
Bu ünvanı hakkımla kazandığımda, hatalarım affedilecek ve pisliğin teki olmadığım anlaşılacak. | Open Subtitles | ربحي لهذا اللقب بعدل و إنصاف سيثبت أنني لست فاسداً و سيغسل جميع أخطائي |
Kendi kazandı. Bileğinin hakkıyla. | Open Subtitles | ربحه ، بعدل و أمانة. |