"بعضها البعض" - Translation from Arabic to Turkish

    • birbirimizi
        
    • birbirimize
        
    • birbiriyle
        
    • Birbirinize
        
    • birbirinden
        
    • birbirinizi
        
    • birbiri
        
    • Birbirimizin
        
    • birbirleri
        
    • birbirlerini
        
    • birbirlerinden
        
    • birbirimiz
        
    • birbirimizle
        
    • birbirimizden
        
    • birbirlerine
        
    Düşünüyorum da çocukken birbirimizi hiç sevmezdik. Open Subtitles وأعتقد أننا أبدا حتى حقا أحب بعضها البعض مثل الاطفال.
    Hayır, bence güzel olan birbirimize karşı bu rahatlığı yakalamış olmamız. Open Subtitles لا ، أعتقد أن هذا رائع أننا مرتاحين مع بعضها البعض
    Plastiklerin ise birbiriyle örtüşen ve çok dar bir aralıkta değişen yoğunlukları vardır. TED ولكن أنواع البلاستيك لديها كثافة تتداخل مع بعضها البعض على نطاق ضيق جداً
    Çocuklar Birbirinize iyi davranmanızı istiyorum. Open Subtitles الآن، والأطفال، وأنا أريد منك ليكون لطيفا مع بعضها البعض.
    Helyum atomlarının birbirinden çok uzak olması gerekliydi. Ama ne yazık ki sıvı helyumda, helyum atomları birbirlerinin üzerine binmiş halededirler. TED نعم .. ذرات هيليوم متباعدة ولكن لسوء الحظ .. في الهيليوم السائل تكون ذرات الهيليوم متراصة فوق بعضها البعض
    birbirinizi tanıdığınızı bilmiyordum. Open Subtitles لم أكن أدرك كنت أعرف اثنين من بعضها البعض.
    Ancak hücrelere enerji veren bu makinalar gerçekten şaşırtıcıdırlar ve tüm yaşamın temelini oluştururlar. Çünkü tüm bu makinalar birbiri ile iletişim halindedirler. TED لكن هذه الماكينات التي تعمل داخل الخلايا فعلاً مدهشة جداً، وهي حقاً أساس كل الحياة. لأن كل هذه الماكينات تتفاعل مع بعضها البعض.
    Belki daha az görüşmeliyiz, böylece birbirimizi daha çok özleyebiliriz. Open Subtitles ربما ينبغي لنا أن نرى بعضنا البعض أقل فإننا يمكن أن تفوت بعضها البعض أكثر من ذلك.
    Chandler'la birbirimizi bir haftadır görmüyoruz. Open Subtitles تشاندلر وأنا لم أر بعضها البعض في أكثر من أسبوع.
    Ama birbirimizi gerçekten sevdik, değil mi? Open Subtitles لكننا حقا أحب لم بعضها البعض ، وليس نحن؟
    birbirimize daha yakın yaşamak zorunda kalacağız. TED ونحن في طريقنا للعيش أقرب إلى بعضها البعض.
    birbirimize tapıyoruz, birlikte eğleniyoruz, gülüyoruz. Open Subtitles نحن نعبد بعضها البعض. لدينا متعة. نحن عيون.
    Buraya iş için gelmiştim birden birbirimize rastladık. Open Subtitles كنت ممارسة الأعمال التجارية في المنطقة. نحن اصطدم بعضها البعض.
    Güneş, milyarlarca parçacığın birbirine çarptığı birbiriyle etkileşime girdiği bir yerdir. Open Subtitles والشمس مكان حيث هناك مليارات الجسيمات تصطدم وتتفاعل مع بعضها البعض
    Abu Dabi'deki Masdar şehrinde sürücüsüz birbiriyle haberleşebilen elektrikli araçlar kullanılıyor, ve bu araçlar şehrin sokaklarında yer altında gidiyorlar. TED في مدينة مصدر في ابوظبي يستخدمون مركبات بدون سائقين يمكنها التواصل مع بعضها البعض وتتجول تحت شوارع المدينة
    Neden Birbirinize sakso çekmiyorsunuz? Open Subtitles اللعنة عليك ماتي لماذا لا يا رفاق ضربة سخيف بعضها البعض ؟
    Tüm bu galaksileri sürekli artan bir hızla birbirinden uzaklaştıran kuvvet neydi? TED ما هي القوة التي تسوق كل المجرات للذهاب بعيداً بسرعة عن بعضها البعض بطريقة متسارعة
    Hala birbirinizi sevmeniz falan Open Subtitles يا رفاق لا تزال جميع مثل بعضها البعض والأشياء؟
    Ve, koro halinde ses çıkarırlar ki bu kesinlikle birbiri ile senkronize halindedir. TED وتطلق أصواتاً وكأنها تغني بتناغم تام مع بعضها البعض
    Bizler arkadaş değiliz tamam mı, Birbirimizin başarısını istemeyiz. Open Subtitles نحن لسنا أصدقاء، حسنا؟ نحن لا تريد بعضها البعض لتحقيق النجاح.
    ve bu erkler bunu yaptığında daha doğrusu birbirleri ile mücadele ettiklerinde biz insanlara hizmet ederler. TED ونحن الشعب نستفيد عندما تتصارع هذه الفروع حقاً مع بعضها البعض.
    Gözdağının ve otoriter bir yönetimin olmadığı birbirlerini baskı yapmadan destekleyen bir aile. Open Subtitles تلك التي تعمل دون تخويف وسيطره واستبداديه اسره تدعم بعضها البعض دون إكراه
    Ve tıpkı balonun üstüne bir resim çizmişiz de onu şişiriyormuşuz gibi, resim hâlâ aynı resim ama mürekkep tanecikleri birbirlerinden uzaklaşmış hâlde; TED ومثل رسم صورة على بالون، ومن ثم نفخ البالون، فإن الصورة هي نفسها ، ولكن جسيمات الحبر قد تحركت بعيدا عن بعضها البعض.
    Bayan Bell, görünen öyle ki şimdiden birbirimiz hakkında çok şey biliyoruz. Open Subtitles ملكة جمال بيل، يبدو أننا نعلم بالفعل ما يكفي عن بعضها البعض.
    birbirimizle çatışan bir çok şeyi paylaştık. Open Subtitles نحن نحيا على عدة أشياء تعمل ضد بعضها البعض
    Sanırım birbirimizden çok fazla şey bekliyoruz. Open Subtitles وأفترض أننا لا نتوقع الكثير من بعضها البعض
    Bence ayrıca iş alanları yaratma konusunda destek sağlamalı ve kadınların birbirlerine yardım etmelerini sağlamalıyız. TED وانا اعتقد انه يجب علينا ايضاً فيما يخص الاعمال ان نحرص على ان تساعد النسوة بعضها البعض

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more