Bir anne ve baba birbirlerini çok ama çok sevdikleri zaman bazen gözlerini kapar ve bir dilek tutarlar. | Open Subtitles | حين يحب الأب والأم بعضهما كثيراً أحياناً يغمضان عينيهما ويتمنيا أمنية |
Aslında bizim çocukla sizin kız birbirlerini çok seviyorlar. | Open Subtitles | في الواقع الشاب والفتاة يحبان بعضهما كثيراً |
Beyaz Kraliçe ile Beyaz Kral birbirlerini çok sevmişler. | Open Subtitles | والملكة البيضاء والملك الأبيض أحبّا بعضهما كثيراً |
Onu ve birbirini çok seven, birer tarafında olan iki kişinin. | Open Subtitles | شخصان يحبانها ويحبان بعضهما كثيراً في كل جانب |
Bilirsiniz, derinlerde bir yerde aslında ikisi de birbirini çok ama çok seviyor. | Open Subtitles | في باطنهم, إنهم يحبان بعضهما كثيراً |
- Anne Coyotl'la baba Coyotl birbirini çok severse... | Open Subtitles | ووالد من ذئاب القيوط يحبان بعضهما كثيراً... |
Brooke ve Christopher birbirlerini çok seviyorlar. | Open Subtitles | إنَّ "بروك و كريستوفر" يُحبّان بعضهما كثيراً |
birbirlerini çok seviyorlardı. | Open Subtitles | كانا يعشقان بعضهما كثيراً |
birbirlerini çok seviyorlardı. | Open Subtitles | كانا يعشقان بعضهما كثيراً |