"بعقلانية" - Translation from Arabic to Turkish

    • mantıklı
        
    • makul
        
    • akılcı
        
    mantıklı davrandıklarını sen söylemiştin. - Kin tutmamız için bir neden yok. Open Subtitles أنتِ قلتى أنهم تصرفوا بعقلانية لا سبب لدينا لنحقد عليهم
    Ben eve gidiyorum. Haydi,mantıklı olabilir. Open Subtitles ـ أما أنا فأريد العودة للمنزل ـ يجب أن نأخذ الأمور بعقلانية قليلا
    Duygular mantıklı kararlar almanızı sağlasaydı duygu olmazlardı. Open Subtitles إن جعلتك المشاعر تتصرف بعقلانية ما كانت لتسمى مشاعر، صحيح؟
    Seninle mantıklı bir şekilde konuşabileceğimizi biliyordum. Open Subtitles إعتقدتُ بأنّني قَدْ أَكُونُ قادر على مُنَاقَشَة الأمر بعقلانية معك
    Görüyor musun makul bir şekilde konuşunca nasıl güzel hissettiriyor? Open Subtitles أرأيت كيف يبدو الأمر حينما تتحدث بعقلانية ؟
    Doktor akılcı biçimde yaklaşırsan, verem hiç sorun değil. Open Subtitles أيها الطبيب إذا تعاملت مع الأمر بعقلانية السُل ليس مشكلة كبيرة
    Onun kendi çıkarları doğrultusunda yaptıkları mantıklı görünebilir. Open Subtitles على الأقل يمكننا أن نثق أنه سيتصرف بعقلانية لمصلحته الخاصة
    Konuşma bombardımanını sürdürdüğün sürece konuşmaya mantıklı bir şekilde devam etmek oldukça zor. Open Subtitles من الصعب أن أجادلك بعقلانية عندما تفحمني بقول كهذا
    Açıkça belli ki hâlâ mantıklı davranmıyorsun, zaten bence psikiyatristinin de üstünde durduğu konu bu. Open Subtitles هذا غير عقلاني , يبدو أنكِ لا تتصرفين بعقلانية بعد و الذي , على ما أظن , هي النقطة التي يريد طبيبكِ النفسي توضيحها
    Bu konuyu mantıklı bir şekilde konuşalım. Open Subtitles حسناً، حسناً، دعنا نتحدث عن هذا بعقلانية
    Hayatta mantıklı olmaktan daha önemli şeyler vardır. Open Subtitles هناك اشياء اكثر اهمية في الحياة من مجرد التصرف بعقلانية
    Şimdi anlıyorum ki daha mantıklı konuşacaksınız. Open Subtitles الآن سأعتبر أنك على استعداد للتحدث بعقلانية
    Bu kadar mantıklı olmayı bırak ve iki taraf açısından bak olaya. Open Subtitles كفي عن الحكم بعقلانية ومحاولة النظر إلى كلا الطرفين
    Onun ne bildiği ya da ne düşündüğü çok önemli değil. Şu anda düşünemiyor, en azından mantıklı olarak düşünemiyor. Open Subtitles لايهم ما تعرفه أو ما تعتقده إنّها لا تفكر حالياً، ليس بعقلانية
    mantıklı düşünmek zorundasın. Duyguların seni körleştiriyor. Open Subtitles عليكِ التفكير بعقلانية مشاعرك أعمَت بصيرتك
    Amir onların mantıklı hareket edeceğini sanıyor, ama bununla ilgili hiçbir kanıt yok. Open Subtitles المدراء يظنون أنهم سيتصرفون بعقلانية لكن لا دليل على ذلك
    Bir uyurgezerle mantıklı konuşmaya çalışmanın anlamı olmaz değil mi? Open Subtitles لا يمكن التحدث بعقلانية مع السائر بنومه,
    Bir uyurgezerle mantıklı konuşmaya çalışmanın anlamı olmaz değil mi? Open Subtitles لا يمكن التحدث بعقلانية مع السائر بنومه,
    mantıklı hareket edersek aynısını onlar da yapar. Open Subtitles لو تصرفنا بعقلانية وحضرياً، سيفعلون مثلنا.
    İnsanlar acı çektikleri zaman mantıklı davranamayabilirler. Open Subtitles لا يتصرف الأشخاص بعقلانية دائماً، عندما يعانون
    Budalanın tekiyle makul konuşmaya çalışıyorum. Open Subtitles ـ محاولتي للتحدث بعقلانية مع أحمق.
    Gayet akılcı bir şekilde dışarı çıkıp gelişigüzel bir kurban seçip parmağını kesiyor. Open Subtitles لذا خرج بعقلانية وبتر إبهام شخصاً ما ضحيّة عشوائية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more