İki çıplak Sekiz yaşında evlilerden bahsediyor. | Open Subtitles | تتناول طفلين عاريين متزوجين بعمر الثامنة. |
Daha Sekiz yaşında olduğunu biliyorum ve sana baskı yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك بعمر الثامنة ولا أريد أن أفرض عليك الضغوطات. |
Bütün öğretmenler sorumluluk diyor ama Sekiz yaşında biri nasıl sorumlu olabilir? | Open Subtitles | كل ما يفعله الأساتذة هو الحديث عن المسؤولية، كيف يمكن لطفل بعمر الثامنة أن يكون مسؤولاً؟ |
sekiz yaşındaki biri için biraz kalın olabilir ama. | Open Subtitles | قد يكون هذا الكتاب صعب لمن هم بعمر الثامنة |
Diğer haberimizde, sekiz yaşındaki bir çocuk silah taşıma hakkını uygulamaya koyarken babasının yarı otomatik silahıyla, kendi kafasını uçurdu. | Open Subtitles | في أخبار أخرى صبى محلي بعمر الثامنة بالصدفة مارس حقوقه في التعديل الدستوري الثاني بالأمس عندما فجّر رأسه ببندقية أبيه النصف آلية |
Pek sayılmaz çünkü Sekiz yaşındayken babam öldü. | Open Subtitles | حسناً، كلا. لأنني كنتُ بعمر الثامنة عندما توفي. |
Sekiz yaşında bir çocuğa bunu gelin siz anlatın. | Open Subtitles | حاولي توضيح ذلك لصبي بعمر الثامنة. |
Sekiz yaşında bir kızım var. | Open Subtitles | لدي ابنة بعمر الثامنة |
sekiz yaşındaki bir çocuğu. Sadece... | Open Subtitles | فتً بعمر الثامنة فقط لأنّه... |
Sekiz yaşındayken benim tüfeğim vardı. | Open Subtitles | كانت لديّ واحدة وأنا بعمر الثامنة |
Sekiz yaşındayken gülüp eğleniyordum. | Open Subtitles | لهوت مرة واحدة عندما كنت بعمر الثامنة |